Bugün 6 Ağustos. 80 gün öncesini unutuyoruz, 80 yıl öncesini nasıl hatırlayalım? Oysa hatırlamalı ve insan hayatı üzerinden para kazananları lanetlemeli, bir de dünyayı manyakların yönettiği gerçeğini ve şu Ortadoğu felaketlerini biraz gözlerinin önüne getirmeliyiz.
II. Dünya Savaşı…Amerika Japonya’da ciddi bir direnişle karşı karşıya…Postdam Kongresinde Truman, Churchill ve Stalin gizli bir görüşme yapıyorlar. Aslında Japon Başbakanı Suzuki de bu ümitsiz savaşın bir an evvel bitmesini istemekte. Ne yazık ki, bu dileğini karşı tarafa iletme fırsatını bulamadı. Çünkü üçlü egemen, atom bombasını kullanma kararı almıştı.
Çünkü;
6 Ağustos 1945… Felaket Günü. Dünya tarihinde en büyük katliamın yaşandığı gün. Sabah saat 8:15’te, Hiroşima’daki ırmağın en geniş iki kolunun kesiştiği yerdeki köprünün üzerine, Enola Gay isimli bombardıman uçağı atom bombasını bıraktı. Enola Gay bu onuru yaşayan pilotun annesinin adıydı. Pilot Paul Tibets, düğmeye basarken, gözlerini kapayıp, “Tanrım beni affet,” demişti. Kim bilir belki de emir kulu, belki de insandı.
Peki, 51 saniye içinde neler oldu?
Galiba Amerika tatmin olmamıştı. Üç gün sonra ikinci bomba Nagazaki’ye atılacaktı. Halk önceden uyarıldığı için buradaki zayiat daha azdı.(???)
Ve Japonya 14 Ağustos 1945’te teslim oldu. Muzaffer Amerika istediğin almıştı.
Aradan 80 yıl geçti. Radyasyonun etkisiyle Japonya’da hala bazı çocuklar sakat doğuyor. Savaş kadar anlamsız bir eylem ve insanlık suçu düşünebiliyor musunuz? Dünya şimdi nükleer silahlanma yarışında…Uygarlaşıyoruz ya. Durmak yok, yola devam.
İnsanlıktan nasibini almamış bir canavar, binlerce zavallının hayatı pahasına, Gazze sahillerine lüks otel ve kumarhaneler yapmayı planlıyor.
ALLAH’IN GÜCÜ, BİR PARÇA DA ADALETİ VARSA,