ZORUNLU OKUL ÇAĞI, KADEME VE NİTELİK SORUNU

MEB’in, Bakan Tekin’in derdi başka. Kendi çocuğuna reva gördükleri kahvaltılı öğle yemekli özel okul başka, halk çocuklarına reva gördükleri başka. Süresi de niteliği de çeşidi de başka başka.

MEB’in, Bakan Tekin’in derdi başka.

Kendi çocuğuna reva gördükleri kahvaltılı öğle yemekli özel okul başka, halk çocuklarına reva gördükleri başka. Süresi de niteliği de çeşidi de başka başka.

Okulların açıldığı şu günlerde MEB’in gündemlerine, bu gündemlerin eğitim ile karşıtlığına, ideal olana dair birkaç noktaya değinmeye çalışacağım.

Devlet okulları aç bitap, MEB başka dinci dertlerde

Devlet okullarının hemen tamamında yeterli hizmetli yok -bazı okullarda 200-300, bazılarına 600-700 öğrenciye bir hizmetli düşmüyor-, çocukların ihtiyacını karşılayacağı temiz bir tuvaletleri yok, içecek suları, yiyecek okul yemekleri yok.

Okulun resmi merkezi bütçeden aldığı pay öğretmen maaşları dışında günlük öğrenci başına 1-2 lira, tüm yıl için öğrenci başına 200 lira kadar, bunlar da tamirat vb. için öngörülmüş. Çoğu okulda çöpleri uygun bir şekilde toplamak için, sınıfın bırakın günlük, haftada bir tozunu almak için bile sorun yaşanıyor.

Bir öğrencinin günlük servis parası 200-300 TL olmuş, bakanlık okula tüm bir yıl için öğrenci başına 200 TL’yi reva görüyor.

Ancak AKP, MEB, Bakan Tekin başka ideolojik havalarda. Gündem oluşturup istedikleri dinci piyasacı ideolojilerini hayata geçirebilmek için zorunlu okul yaşını, mesleki eğitimi, din-imam hatip eğitimini, tek cinsli cinsiyetçi eğitimi sürekli gündemde tutmaya uğraşıyorlar. İşin daha uygununu, iyi güzel okulları, Anadolu ve Fen Liselerini zayıflatıp kendi ideolojik dinci cinsiyetçi piyasacı anlayışlarını insani ve bilimsel olanın yerine geçirmeye çalışıyorlar. Güncel gündem zorunlu eğitim yaşının düşürülmesi, meslek ortaokul ve imam hatiplerin artırılması, MESEM’e yönlendirmenin artırılması, kız okulu (tek cinsli) okulları artırmak, nitelikli eğitim bir yana din telkinini artırmak.

Yine de AKP ve MEB’in gündemini, yaptıkları ve yapacaklarını paranteze alıp ideal olanı nedir diye sormalıyız. Zorunlu eğitim yaşı, süresi, kademeleri ne ve nasıl olmalı?

17 yaş çocukluk, gelişim ve zorunlu okul çağı

Gerek gelişim teorileri gerekse hukuki anlamda “kişi” (reşit) olma çağı 18 yaştan başlatılıyor, bazı hak ve sorumluluklar için bu 24 yıla kadar çıkarılabiliyor. Platon’a kalırsa yönetici ihtiyar heyetinde yer alabilmek bunun üstüne 20-25 yıllık felsefe ve yurttaşlık eğitimi gerektiriyor.

Yani 18 yaş altı örgün eğitim çağıdır, çocuğun büyüme ve öğrenme çağlarıdır, bu da çağdaş toplumlar için evrensel sayılabilecek bir ilkedir.

Artık ana ölçü yükseköğretim mezunu olmaktır. Bu durumda 18-19-20-21 yaşları da çocuk ve gencin gelişim çağı sayılmaktadır.

Yani zorunlu eğitim yaşı çok tartışmaya açık değil. Günümüz toplumları 17, hatta 21 yıllık bir temel gelişimi ana ölçü kabul etmektedir.

Zorunlu eğitim süresi genellikle okul öncesi ile birlikte 11-12 yıl, okul öncesi hariç 10-11 yıl gibidir, ancak pratikte lise bitirme yaşı olan 17 veya 18 yaşta biter.

Yani zorunlu eğitim çağı16 yaş olan ülkeler de pratikte 17 yaş ile tamamlanmaktadır. Okul öncesi ile birlikte 5-17 yaş ZORUNLU okul çağı ideal bir belirlenim sayılır.

İdeal kademelendirme nedir: İlkokul 6, Ortaokul 3, Lise 3 Yıl

Sorunun ana kaynağı 12 yıllık zorunlu eğitimden daha çok bunun kademelendirilmesidir.

Piaget’den Erikson’dan Kohlberg’e çocukların biyofizyolojik gelişmeleri ile birlikte bilişsel, moral, sosyal gelişmeleri bakımından daha yaygın ve makbul modeller 3+6+3+3 şeklinde öne çıkıyor:

  • 3-4-5 yaş erken ve okul öncesi eğitim (en azından 5 yaş okul öncesi eğitimi olarak zorunlu olabilir),
  • 6-7-8-9-10-11 yaş ilkokul (72 ay zorunlu ilkokul yaşı, 6 yıl),
  • 12-13-14 yaş ortaokul,
  • 15-16-17 yaş ortaöğretim/ lise çağı.

Bir aşağı bir yukarı tartışılır ama Almanların 3+4+4+4 kademelenmesi, en makbulü bulunmuyor, çocukları çok erken yaşlarda ayrıştırdığı yönünden çok olumsuzlanıyor.

Fransa’da ilkokul 6 yaşında başlar ve 6 yıldır (6-11 yaş). Sonra ortaöğretim birinci kademe başlar. Finlandiya’da 3-6 yaş erken ve okul öncesi eğitim yaşıdır. İlkokul 7 yaşında başlar ve 6 yıldır. Japonya'da çocuklar 3-5 yaşları arasında anaokuluna gitme seçeneğine sahiptir. İlkokul 6 yaşından başlar, genel olarak ortaokul ve lise olmak üzere 12 yıllık resmi eğitimden geçerler. Çin’de ilkokul eğitimi 6 yaşından 11 yaşına kadar devam eden 6 yıllık bir eğitimdir. Ortaöğretim 12 yaşından başlar ve 6 yıl sürer.

Örnekler artırılabilir ancak örneklerden daha çok çocukların gelişim evreleri ve çağın geldiği kent toplumları dikkate alındığında 6-11 yaş olmak üzere ilkokul 6, sonraki iki kademenin de 3 ortaokul, 3 lise/ortaöğretim şeklinde olması en uygunu gözükmektedir.

Karma eğitim başarılı, tek cinsli okul başarısız

Tek cinsli bir toplum yok, böyle bir eğitim de toplumsal olandan sayılamaz herhalde.

Bakanlık pek ayrıntılı bir veri yayımlamıyor. Ama bulabildiklerimiz de yine olanın ne olduğunu asgari düzeyde gösteriyor. Daha önce de aktarmıştım, bir kez daha aktarayım. Öyle bakanlığın zorladığı gibi kız okulları, erkek okulları değil, okul gibi okulun akademik başarısı yüksek bulunuyor, mevcut örnekler içinde de karma okullar her durumda daha başarılı bulunuyor.

En yaygın tek cinsli okul türü İmam Hatipler ve Meslek Liseleri. Bu okulların hem genel akademik başarıları daha düşük hem de tek cinsli olanların bu başarısı daha da düşüyor. İmam Hatip karma olanı 52,8, erkek okulları taban puanı 58,7. Hazırlık sınıflı imam hatip okullarında karma olanın yüzdelik dilimi 10,7 iken kız imam hatip yüzde 20,1, erkek imam hatip yüzde 20,1 taban puanla öğrenci alıyor. Anadolu liseleri için karma 15,4 iken kız Anadolu Liseleri 40,9 yüzdelik dilimden öğrenci kabul ediyor.

Öğretim Şekline (Okulun Tek Cinsli veya Karma Olma Durumuna) Göre Taban Puan Yüzdelikleri (2025)

 Okul SayısıTaban GirişErkekKızKarma
  Yüzdelik Dilimi   
Anadolu İmam Hatip Lisesi72051.1058.7042.3052.80
Hazırlık Sınıfı Bulunan Anadolu İmam Hatip Lisesi11720.4720.1028.7010.70
Anadolu Meslek Programı42768.65 84.4067.20
Anadolu Teknik Programı81254.74 77.1053.50
Anadolu Lisesi47315.90 40.9015.40
Hazırlık Sınıfı Bulunan Anadolu Lisesi603.34 9.553.24
Sosyal Bilimler Lisesi6019.92  19.92
Hazırlık Sınıfı Bulunan Sosyal Bilimler Lisesi4915.38  15.38
Fen Lisesi3718.89  8.89
Hazırlık Sınıfı Bulunan Fen Lisesi101.94  1.94
Toplam3099    

Tablo, MEB’in LGS yerleştirme kılavuzundan A. Gümüş tarafından hesaplanmıştır.

Mesele sadece akademik başarı da değildir. Önemli olan insan olabilme hasletlerinin kazanılmasıdır, kişilik eğitimidir, toplumluk eğitimidir, doğalık eğitimidir.

Toplumsal cinsiyetçi okullar insanlıktan toplumluktan doğalıktan uzak, hatta bunlara karşıt bir anlayışı oluşturmaktadır.

Halk, hatta bakanın kendisi İmam Hatip ve cinsiyetçi okul istemiyor

AKP ve Bakanlık her konuşmasında veli/ millet böyle istiyor diyor ama realite öyle demiyor.

Yukarıdaki tabloya bakılırsa merkezi sınavla öğrenci alan okulların puan sıralaması Fen, Sosyal Bilimler, Anadolu Liseler şeklinde. Buralara puanları yetmeyenler mecburen bir İmam Hatip veya Mesleki Teknik Okul yazmak zorunda kalıyor. Mahalli yerleştirmeler de aynı şekilde. Çocuklar merkezi puanla bir yere yerleşemiyorsa yine de öncelikle mahallindeki Anadolu Lisesine kaydolmak istiyor.

Velilere ve öğrencilere bakılırsa hepsi nitelikli okul istiyor hepsi karma okul istiyor.

Dahası bakan Tekin kendi kızı için yağlı ballı kahvaltılı öğle yemekli karma bir özel okul seçmiş bulunuyor. Yani bakan Tekin de kendi kızı için tek cinsli okul veya İmam Hatip, Hafızlık, Mesleki Teknik veya MESEM istemiyor.

İnsan merak da ediyor, acaba bu okulun ücreti nedir, bakan Tekin bu okula ne kadar ücret ödüyor, bakanlık maaşı bu ücreti karşılamaya yetiyor mu?

MEB’in içindeki dinci kurtlar

Ağaç kurdunu içinde barındırırmış. MEB, en azından karar verici konumdakiler bakımından, bırakalım eğitim karşıtlığını içinde barındırmayı, bizzat eğitim ve okulları tasfiye misyon ve kadrolarına dönüşmüş bulunuyor.

Cassier’in çok anlamlı bir yorumu idi, Nazi dönemi ama sadece onunla sınırlı olmayan, bugün Afganistan’da da İsrail’de de Batıda Doğuda tüm işgal destekçilerinde de emir altındaki askerlerin karşıtına dönme beklentisi ile, yani emir veren olma umuduyla insanlık dışı emirlere nasıl harfiyen uydukları ve dahası bunun bizzat ateşli savunuculuğunu yaptıklarını anlatmak üzere geliştirdiği bir kavram “karşıtına dönüşme”.

Haklı kaygılarla, artan kaygılarla izlediğimiz üzere, MEB eğitimin karşıtına dönüşmüş bulunuyor, resmi merkezi statü gücüyle MEB eğitimi ve okulları bilgi sağın duygu/ bilinç kurumları olmaktan çıkarıp devletin, AKP’li devlette bizzat AKP’nin dinci nesil yetiştirme aygıtına dönüştürmüş bulunuyor.

Bunun ne insanlığa ne Doğuya ne Batıya ne Anadolu insanına ne dinciliğe bir faydası yok ancak hepsine birden zararı çok. İşin paradoksu dinciler bırakın yanlış yapsın deme lüksümüz de yok çünkü kendi çocuklarını, hepimizin çocuğunu, dahası hakim oldukları coğrafyaların tüm geleceklerini mahvediyorlar.

Bakanın dediğini değil yaptığını yapın, gücünüz yeterse

Bakanın dediğini değil yaptığını yapın diyeceğim ama buna ne gücünüz yeter ne de toplum için bir faydası var. İnsani anlamda ideolojisi de pek insani bir ideoloji değil. Kendine başka halka başka.

Önemli olan her çocuğa, her insana, tüm topluma nitelikli kişilikli eğitim verebilmek, yoksa insanın bazen hinlikten bazen çaresizlikten yöneldiği bireysel paça kurtarmanın kimseye bir faydası yok. Bu girdapta hep beraber batıp gidiyoruz.


Adnan Gümüş

26.09.2025 21:15:00

YAZARLAR


CHP SEYHAN’A KADIN ADAY

DEMİRSPOR SARIYER’E 3-0 YENİLDİ

Aydın SİHAY Yazdı/ ADANA / TAŞKÖPRÜ

Nurettin ÇELMEOĞLU Yazdı/ BEYGİRLER VE EŞEKLERE ‘PEDİKÜR’ UYGULAMA İŞİ

Düzgün COŞKUN Yazdı/ FESTİVAL ADANA'DA TANITIMI İSTANBUL'DA

İTFAİYECİLERDEN VALİ KÖŞGER’E ZİYARET

CHP SEYHAN’DA SALICI, ÇUKUROVA’DA ÖZSOY

İHTİYAÇ BANKASI SEYHAN'DA DAR GELİRLİLERİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜYOR

ÇSG’DEN ADANA’DA SANAT RÜZGÂRI

ECZACI ODASINDA SEÇİM YAPILDI, BAŞKAN KİM OLACAK?

“DOĞANIN RUHU” YARIŞMASI’NIN KAZANANLARI AÇIKLANDI

KALP HASTALIKLARI RİSKİNİZİ DÜŞÜREBİLİRSİNİZ!

ADANASPOR 6-0 YENİLDİ

YÜREĞİR’DE İLK ENGELSİZ MEKÂN ÜNVANI

Aydın SİHAY Yazdı/ BUYRUN ADANA'YA

NORM FAZLASI ÖĞRETMENLERİN MAĞDURİYETE SON VERİLMELİ

İbrahim ORTAŞ Yazdı/ YENİ AKADEMİK YILA BAŞLARKEN, ÜNİVERSİTE, AKADEMİSYENLERİN ROLLERİ ÜZERİNE NOTLAR