KÖTÜ BESLENME VE HAREKETSİZLİK KALBİN DÜŞMANI
Manşet Haber 16.10.2016 01:17:27 0

KÖTÜ BESLENME VE HAREKETSİZLİK KALBİN DÜŞMANI

KÖTÜ BESLENME VE HAREKETSİZLİK KALBİN DÜŞMANI

Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Seyhan Uygulama Merkezi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Özsöyler, yeme alışkanlığının kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırdığının altını çizdi, kötü beslenme ve hareketsizliğin de kalbin düşmanı olduğunu söyledi.
''Sütursuz Kapaklar: Aort Kapak Replasmanı İçin Yeni Tedavi Yöntemi Toplantısı''nda bölgenin kalp uzmanları Adana’da biraraya geldi. Konferansa ev sahipliği yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Özsöyler, Adana'da kamuda yürütülen kalp damar cerrahisinin Türkiye’deki önemli merkezler arasında saygın bir yere sahip olduğunu belirterek, “Kamu Hastanelerinde de çok önemli kalp damar cerrahlarının görev yaptığını'' söyledi.
Artık Kalp Damar Cerrahisinde de robot teknolojisinden yararlanıldığına dikkat çeken Özsöyler, Adana'nın robot cerrahisinde öncü olacağını dile getirdi. Prof. Dr. İbrahim Özsöyler, bölgenin yeme alışkanlığının kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırdığının altını çizerek, insanların hayatlarında yapacakları ufak değişikliklerle daha sağlıklı bir yaşam şekline ulaşabileceklerini belirtti. Özsöyler sigara, kötü beslenme ve hareketsizliğin kalbin düşmanı olduğu mesajlarını verdi.
Konuşmacılar Kalp kapak hastalıkları, aort kapak cerrahisindeki yenilikler ve minival invaziv yöntemleri ile ilgili uluslararası çalışmaları ve yenilikleri anlattı. Konuşmaların ardından yapılan interaktif tartışma ile son buldu.
Park Zirve Konferans Salonunda düzenlenen toplantıya Adana Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Kürşat Arıkan, Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Prof.Dr. Mustafa Demirtaş, Mersin Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Prof. Dr. Murat Özeren, Acıbadem Maslak Hastanesi Prof. Dr. Cem Alhan, Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Seyhan Uygulama Merkezi Doç. Dr. Mevlüt Koç, Uzm. Dr. Emel Çeliker veakademisyenler katıldı.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°