KOZAN ESKİ BAŞKANI AZGIN VEFAT ETTİ
Manşet Haber 20.07.2016 21:32:59 0

KOZAN ESKİ BAŞKANI AZGIN VEFAT ETTİ

KOZAN ESKİ BAŞKANI AZGIN VEFAT ETTİ

Adana(Ulus)--Kozan Belediyesi eski başkanlarından Mustafa Azgın vefat etti. azgin_cenazesi

1977 yılında Cumhuriyet Halk Partisinden belediye başkanı seçilen Mustafa Azgın, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından görevinden el çektirildi.. 1989’da yapılan yerel seçimlerde Sosyal Demokrat Halkçı Parti’den aday olarak ikinci kez belediye başkanlığı koltuğuna oturan Azgın, 1994’e kadar başkanlık yaptı. Kozan ilçe otogarının kurulması, halk arasında Göç Yolu olarak bilinen Turgut Özal Bulvarı başta olmaz üzere önemli bulvar ve caddelerin açılması gibi hizmetlere imza atan Azgın, evli ve 4 çocuk babasıydı.

Kozan Belediyesi’nde düzenlenen  törenin ardından eski başkan Azgın’ın cenazesi, öğle namazına müteakip Kozan Mezarlığına defnedildi. Cenaze törenine Kozan Belediye Başkanı Musa Öztürk’ün yanı sıra, Kozan Kaymakamı Avni Oral, eski belediye başkanlarından Eczacı Mehmet Açıkgöz ve Kuddusi Çalatlı, belediye meclis üyeleri, parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kent protokolü temsilcileri, belediye çalışanları ve vatandaşlar katıldı.

Cenaze töreninin ardından Kozan Belediye Başkanı Musa Öztürk, Mustafa Azgın’ın oğlu Gökhan Azgın’a taziye dileklerini iletirken, Türk Bayrağı ile merhum başkanın fotoğrafını da hediye etti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°