KOZAN ORMAN YANGINI 3 GÜN SONRA KONTROL ALTINA ALINDI
Manşet Haber 25.08.2020 14:30:06 0

KOZAN ORMAN YANGINI 3 GÜN SONRA KONTROL ALTINA ALINDI

KOZAN ORMAN YANGINI 3 GÜN SONRA KONTROL ALTINA ALINDI






Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Kozan ilçesinde 3 gün önce başlayan ve söndürme çalışmalarına devam edilen yangın bölgesinde helikopterle incelemelerde bulundu.





Orman Genel Müdürlüğü'ne ait helikopter ile yangın bölgesinde havadan incelemelerde bulunan Bakan Pakdemirli, 'Her şey kontrol altında, ateşin etrafı çevrildi. Yangın tamamen kontrol altına alındı ve soğutma faaliyetleri devam edecek' dedi.





'900 ÜZERİNDE HANEYİ BOŞALTTIK'





Yangının kontrol altına alındığını ve soğutma çalışmalarının başladığını belirten Bakan Pakdemirli, '900 üzerinde haneyi tedbiren boşalttıklarını aktardı. Bakan Pakdemirli, 'Dün itibariyle muhtarlarla toplantı yaptık. 900 üzerinde haneyi tedbir amaçlı boşalttık. Can kaybımız yok, rabbime şükrediyorum zarar tespitlerine başladık. Cumhurbaşkanımız yardımcı olunması talimatını verdi. Vatandaşlarımızın yaralarına çare olacağız. Yangınla mücadelede karşı ateş tekniği kullanıyoruz. Gece boyunca çalışmalarımız devam etti. İHA'dan gelen bilgileri değerlendirdik. Orman teşkilatının eksiklerini giderdik. Şu saat itibariyle her şey kontrol altında, ateşin etrafı çevrildi. Söndürme faaliyetleri devam edecek. Gün içinde harlama olacak. Önemli olan ateşi hapsetmekti. Bunu başardık. Gece kuzeybatı istikametinde tekrar parlayan ateş ile sabah saatleri itibari ile yangın tamamen kontrol altına alındı ve soğutma faaliyetleri devam edecek. Orman teşkilatının işi bitmiyor. Sonbaharda hızlı bir şekilde ağaçlandırma faaliyetlerine başlayacağız. Yöre halkına çok teşekkür ediyorum. Çok sabırlı durdular' şeklinde konuştu.





'KASITLI ÇIKMA İHTİMALİ VAR'









Bakan Pakdemirli, yangının kasıtlı olarak çıkartılmış olabileceğini değerlendirdiklerini söyleyerek, 'Çok yönlü soruşturma devam ediyor. Bittikten sonra kamuoyu ile paylaşılacaktır. Yaz ayları orman yangının doruğa çıktığı aylar. Bu sene geçen seneye göre yüzde 30-40 daha fazla orman yangını çıktı. Bunun da anlamı daha çok çalışan teşkilat, daha çok teçhizata ihtiyaç demek. Bunların karşılanması anlamında ben Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum' diye konuştu.





'SOĞUTMA FAALİYETLERİNE BAŞLADIK'





Yangının çok parçalı bir alanda çıktığını kaydeden Bakan Pakdemirli, 'Benim gördüğüm kadarıyla alanın 4'te 1'inde yangın var. Bu ortalamanın üzerinde yangın olmakla beraber Türkiye'nin büyük yangınlarından bir tanesi değil. Kesin rakamlar çıkınca bunlar paylaşılacak. Her yıl zaten istatiksel olarak paylaşımlar yapıyoruz. İşin açıkçası şuana kadar bunun hesabını yapmadık. Allah'a şükür soğutma faaliyetlerine başladık' ifadelerini kullandı.





Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanı sıra Vali Süleyman Elban Adana Milletvekili, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, Adana Milletvekilleri Abdullah Doğru ve Tamer Dağlı’da yangın bölgesindeki gelişmeleri anbean takip etmek üzere bölgedeki bekleyişlerini sürdürdü.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°