Kübra, Sözlü’nün koltuğunda ne istedi?
Manşet Haber 24.04.2015 09:06:28 0

Kübra, Sözlü’nün koltuğunda ne istedi?

Kübra, Sözlü’nün koltuğunda ne istedi?

kubra_sozlu_koltuğunda (2)23 Nisan nedeniyle Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Kübra Talayhan, okulunun spor malzemesi eksiğinin giderilmesi talimatı verdi.

Osman Gazi Ortaokulu öğrencisi Kübra Talayhan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün makamına oturdu.

Başkan Sözlü, Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Kübra Talayhan’ı tebrik etti. Sözlü, “Sizler Büyüyeceksiniz ve kuşağınız Adana’yı, Türkiye’yi yönetecek. Bizim de sizin gibi öğrenci olduğumuz zamanlar, geriye baktığımızda öyle çok çok uzun zamanlar değil. Bugün Adana’nın Belediye Başkanı olarak Adana’da ne yapmak isterdiniz? Bugün o fırsat size geldi” dedi.kubra_sozlu_koltuğunda (1)

Kübra Talayhan da, başarılı olmak için çalışmak gerektiğini ifade ederek, “ Sizin de dediğiniz gibi zaman geçecek ama bu zamanı iyi değerlendirmek, çalışmak, çabalamak lazım. Başarılı olmak istiyorsak yan gelip yatmamak, çaba göstermek gerek. Tarihi ve kültürel değerleri korumak için bir müze yapmak, sosyokültürel yapıyı yükseltmek için çaba harcamak isterdim. Üniversitelerin kapasitesini yükseltmeye çalışırdım” diye konuştu.

Başkanlık koltuğuna oturan Kübra Talayhan, Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Şaban Acar’ı aradı ve okullarının spor malzemesi eksiği bulunduğunu belirterek, bu konuda destek olunması talimatını verdi.

Başkan Sözlü, Kübra Talayhan’a ve beraberinde gelen öğretmenleri ile aile fertlerine tablet, kitap ve çeşitli hediyeler verdi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°