Küçük Utku “Hayat” oldu, örnek oldu

Küçük Utku “Hayat” oldu, örnek oldu

O’nu 5 Ocak Stadı’nda oynanan Adana Demirspor-Kayseri Erciyesspor maçında görmüştüm...

Elinde Mavi-Lacivertli bayrak, Adana Demirspor’a destek vermek için babası Kemal Yücel ile birlikte 5 Ocak Stadı’na gelmişti..

Maçtan 1-2 gün sonrada ameliyatı gerçekleştirilmişti..

Umutlanmıştık...

6 yaşındaki bir çocuğun tekrar hayata tutunması herkes gibi bizleri de mutlu etmişti...

Kimden mi bahsediyoruz?..

6 yaşındaki Adana Demirspor sevdalısı Ali Utku Yücel’den...

Önceki gün Utku’yu kaybettik, dün de ebedi yolculuğa uğurladık...

Utku’yu son yolculuğuna uğurlamaya çok sevdiği Adana Demirspor takımının futbolcuları, başkanı, yöneticileri gelmişti...

Mavi-Lacivertli taraftarlar da Utku’yu son yolculuğuna uğurlamak için Buruk Mezarlığı’na gelmişlerdi...

Sadece Adana Demirsporlular mı?

Hayır...

Adanasporlu taraftarlar da gelmişti Utku’yu uğurlamaya...

Adana Demirspor aşığı Utku, bu dünyadan göçüp giderken, ezeli rakipler Adana Demirspor ve Adanasporlu taraftarları biraraya getirdi...

Yetmedi, organlarıyla 3 kişiye “Hayat” oldu...

Olmadı Mavi Çocuk...

Adanasporlu ve Adana Demirsporlu taraftarları biraraya getirdin, organlarınla 3 kişiye “Hayat” oldun, ama bizleri de üzdün Utku...

En çok da anneni ve babanı üzdün...

Sensiz ne yapacaklar şimdi?..

Baban Kemal, sensizliğe nasıl alışacak?..

Baban seni ebediyete yolcu ederken tutunacak bir dalı bile yoktu..

Olmadı Mavi Çocuk...

Sana ölüm yakışmadı...

Sen daha çok şeyler görecektin...

Adana Demirspor’un şampiyonluğunu görecek, 5 Ocak Stadı’nda Mavi-Lacivert bayrağı sallayacaktın...

Seni Mavi-Lacivert bayrakla, formanla yolcu ettik...

Bizleri üzdün, ağlattın...

Olmadı Utku...

Ölüm sana yakışmadı...

 

Hüseyin SUNGUR

1.03.2013 23:04:43

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI