KUDRET SÖNMEZ’DEN KURALSIZ VAKİTLER SERGİSİ
GÜNCEL 6.04.2018 18:49:19 0

KUDRET SÖNMEZ’DEN KURALSIZ VAKİTLER SERGİSİ

KUDRET SÖNMEZ’DEN KURALSIZ VAKİTLER SERGİSİ

Adanalı Ressam Kudret Sönmez’in ‘Kuralsız Vakitler’ adlı sulu boya resim sergisi Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde açıldı.
Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, serginin açılışında yaptığı konuşmada sanata ve sanatçılara bütçe ayırdığı için bazı kesimlerden eleştiri aldığını belirterek, bütün eleştirilere rağmen sanata ve sanatçıya her zamankinden daha çok değer vereceğini söyledi. Karalar, şöyle konuştu:
“Bizden önce salonlar boş bırakılmış. İnsanlar karanlığa mahkum edilmiş. Sanata ve sanatçıya değer verilmemiş. Seyhanlı sanata ve sanatçıya aç kalmış. Şimdi istiyorlar ki halk yine öyle olsun. Karanlıkta kalsın, insanlar aydınlanmasın. Sanat olmasın, sanatçı olmasın. Sanatsız kalan milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. Bu yüzden Seyhan’ı sanat ve sanatçıdan mahrum etmeyeceğiz. Daha çok tiyatro oyunu olacak. Daha çok sergi açılacak. Halkımızı daha çok sanatla ve sanatçıyla buluşturacağız. Sanata ve sanatçıya dair ne varsa halkımıza en iyisini sunacağız. Yapılan bütün eleştirilere rağmen inadına sanat diyoruz.”
Belediye Başkanı Karalar, Ressam Kudret Sönmez’in birbirinden değerli eseriyle Adana’ya büyük emek verdiğini belirterek, bundan sonraki sanat çalışmalarında başarılar diledi. Serginin açılışına Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, CHP eski Milletvekili Hulusi Güvel, İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Zekeriya Turanbayburt ile çok sayıda sanatsever katıldı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°