KUTLAMALAR ÖYLE YAVAN Kİ…
EKONOMİ 8.06.2021 08:09:39 0

KUTLAMALAR ÖYLE YAVAN Kİ…

KUTLAMALAR ÖYLE YAVAN Kİ…

5 Haziran Dünya Çevre Günü’ydü…

Yine, bayramları “bayram tadında” yaşatmayıp/ çocukların şeker yemelerine bile göz dikerek “kutlama” demeçlerini servis edenler, 5 Haziran Çevre Günü nedeniyle altına imza attıkları sözleri “başka” değil; aynı!

Çevrenin korunması için bir adım atmış olsanız; yaşanan bu kuraklığın/ bu verimsizliğin/ bu sorumsuzluğun/ bu doğayı paçavraya dönüştürmenin yanıtını kim verecek?

İşin en kolayı, “sorumluluğu” yurttaşa yıkmak olmalı!

İçtiği sigaranın izmaritini sokağa atarak, parklarda çekirdek çinterek, yediği simidin küncüsünü oturduğu yerde bırakarak/ kağıttan kasesini bankta unutarak…

Çevreyi kirleten de, çevreyi yaşanmaz duruma getiren de, yaz yaklaşırken sivrisinek salgını başlarken de, on dakkalık bir yağmurda rezil olmalar da…

Hepsi, ama hepsi yurttaşın suçu değil mi?

***

Siyasetçilerin, Çevre Günü nedeniyle gönderdikleri bültenlerin altında görseller de görülmeye/ alkışlanmaya/ örmek alınmaya değer…

Siyasetçinin yanında bir manga adam…

Adamlardan birinin elinde kocaman bir poşet, diğerleri arkalarda, politikacı kıskaçla aldığı bir kağıt parçasını poşete koyuyor…

Politikacı, “oluyor” çevreci…

Ne kolay değil mi?

Kentlere koca betondan kuleler dikin, yolları asfaltlayın, ara sokakları betonla kapatın, park alanların daraltın, üzerinde yılların anısı olan ağaçları kesin, altyapıları savsaklayın…

Sonra da, parklardan birkaç parça kağıt toplayarak “çevreci” olun!

Bu denli kolay mı çevrecilik?

***

Yurdun tepesini ağ gibi ören, her kenti bırakın/ ilçelerde bile birden çok şube açan marketler zincirinin “çok” kazandıkları, her gün biraz daha sayılarını artırmalarından belli…

Hani başlarda mahalle bakkalının zorda kalmayacağı bir yapılanma sağlanacak denerek, ardından “madem mahalle bakkalları direnemiyorlar, bir kaçı bir araya gelerek işlerini birleştirsinler” diye salık verilen sözler yine politikacılardan gelmişti anımsayın…

Geçtiğimiz yıl, her köşede yer bulan/ varsıl çeşidiyle müşterisini karşılayan zincir marketlerin “poşeti ücretsiz” vermeleri yasaklandı, isteyene “ücretle verilmesi” kararlaştırıldı!

Bu yöntemle çevre “plastik atıklardan” kurtarılacaktı!

Markete “bedeli ödeyen” poşetini alıyor, “ödeyemeyen” aldığını elinde poşetsiz alıp çıkıyor!

Görüntünün ne denli “rezilce” olduğunun düşünülmesi gerekir!

Zincir marketin, alış-veriş yapanlara “poşet” verilmemesiyle kurtulacak “çevre” konusuna nereden bakarsanız/ bakın; karanlık, patron kurtarıcılık, dar gelirliler üzerinde algı oluşturma çabası…

Başka da açıklaması yok!

***

Zincir marketlerin müşterisine “poşet” vermesiyle kirlenecek “çevre”, nedense dışarıdan getirilen çöplerle kirlenmiyor; öyle mi?

Geçtiğimiz yıl Avrupa’dan en çok plastik atık alan ülke olmuşuz! Bu yıl, geçtiğimiz yıla göre plastik atık dışalımı yüzde onüç artmış, bir günde ikiyizelliye yakın kamyon dolusu çöp ilkemize geliyormuş, onaltı yılda Avrupa’dan gelen atık, “şaka değil”, ikiyüz kata yakın artmış!

Çin bile plastik atıklarını katlayarak Türkiye’ye gönderiyormuş!

Plastik atığın, Adana’da ne deli çevreyi kirlettiğine ilişkin çokça habere yer verilirken, Çevre- Şehircilik Bakanlığı’nın konuya ilişkin denetimleri bölgede sıklaştıracağı, denetim ekipleri gönderildiği belirtildi!

Ülkenin gümrüğü sanki yol-geçen hanı… Her isteyen, her istediğini, sorulmadan/ denetilmeden içeri alıyor sanki!

İkiyizelliye yakın kamyon dolusu çöpten söz ediliyor: kimse sormuyor mu ne yapılacağını, nereye döküleceğini, nerede kullanılacağını, neye dönüştürüleceğini…

Plastik atıkların çevreye yayılmasıyla birlikte suların eskisi kadar temiz olmayacağını, solunan havanın mikrop yayacağını, küresel ısınmanın yayılacağını, kuraklıklar yaşanacağını, canlının yaşamını zora sokacağını, covid 19 türü virüsün yayılmasında etken olduğunu bilmeyen yok sanırım.

Çevreyi kirletiyor diye yurttaşın zincir marketten aldığı ürünü/ evine apaçık götürmesini isteyecek, marketin “bir poşet” kazanç sağlamasının önünü açacak, ancak ülkeye günlük giren yüzlerce kamyon plastik çöp atıklarının “geliş nedenini” denetlemeden yurt içine alınmasında sakınca görülmeyecek…

Sevsinler “çevreci” duruşunuzu…

***

“5 Haziran Dünya Çevre Gününüz kutlu olsun” deniyor şimdi…

Olsun da; nasıl?

Yeni alanlar kirletmeniz, yeni yağmur geçirmez kentler yapmanız, yeni yeşil alanlar yok etmeniz, yeni bozan sesinizi duymak için mi?

Yok, kalsın, kendi adıma ben ret ediyorum, istemiyorum…

Ne zaman ki doğayı koruduğunuzu görürüm, ne zaman ki insanın yaşanacak alanlarını çoğalttığınızı bilirim, ne zaman ki sokaklarda “korkusuzca” yürürüm…

İşte o zaman gelin “5 Haziran Dünya Çevre Gününü” kutlayalım derim…

Kutlamalar, bu gün için öyle yavan ki…



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.9° / 15.2°