Lider Kadınlar Adana’dan yola çıkacak
Manşet Haber 24.07.2013 13:36:30 0

Lider Kadınlar Adana’dan yola çıkacak

Lider Kadınlar Adana’dan yola çıkacak

Türkiye’nin girişimcilik ve inovasyon alanında eksikliğine dayanarak ‘Geleceğin Lider Kadınları’ konulu proje hazırlayan Adana İş Kadınları Derneği (İŞKAD) Avrupa Birliği’nden hibe fonu almaya hak kazandı.

iskad-abAB’ye sunulan projenin maddi kaynakla desteklenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren İŞKAD Başkanı Elif Doğan Türkmen, İŞKAD Başkan Yardımcıları Sema Soykan, Belgin Özçelik, Proje Komite Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Ayfer Köni ile proje değerlendirme toplantısı yaptı. İŞKAD Üyesi Esin Parlak’ın da koordinatörlüğünü üstlendiği AB hibe fonunun Adana’nın ekonomik olarak kalkınmasında kullanılacağını ifade eden İŞKAD Başkanı Av. Elif Doğan Türkmen, kentin gerek ülkede gerekse dünyada hak ettiği yerde olabilmesi için uğraş verdiklerini, ekonomik kalkınmanın aynı zamanda sosyal ve kültürel kalkınmaya da katkı sunacağını dile getirdi.

ADANA’DA BULUŞACAK

Proje kapsamında Türkiye’nin 81 ilinden başvuru yöntemiyle seçilecek 18-30 yaş arası 90 girişimci genç kadın ile birlikte girişimcilik ve inovasyon alanındaki eksikliği bulunan özellikle yerelden ulusal hareket stratejisi ile bir eylem planı oluşturmayı hedeflediklerini söyleyen Av. Türkmen, proje kapsamında 81 ilden gelecek genç kadınların ülke adına birlik ve beraberlik örneği sergileyeceğini, kalkınma hamlesinin Adana’dan başlayacağını dile getirdi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°