<strong>LÖSEV: DEPREM YARDIMLARINIZ VE RAMAZAN BAĞIŞLARINIZLA ÖNCE ÇOCUKLAR İYİLEŞSİN</strong>
Manşet Haber 23.03.2023 02:31:13 0

LÖSEV: DEPREM YARDIMLARINIZ VE RAMAZAN BAĞIŞLARINIZLA ÖNCE ÇOCUKLAR İYİLEŞSİN

LÖSEV: DEPREM YARDIMLARINIZ VE RAMAZAN BAĞIŞLARINIZLA ÖNCE ÇOCUKLAR İYİLEŞSİN






Ülkemizi derinden yaralayan deprem felaketinin ardından bölgeye yardımlarını hızla ulaştırmasının yanı sıra depremzedelere barınma ve ücretsiz tedavi imkânı sunan Lösemili Çocuklar Sağlık Ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), “Ramazan ayında yoksul bir aileyi doyurmak, hasta bir çocuğu iyileştirmek, gözü yaşlı bir anneyi güldürmek ibadetlerin en güzelidir” inancıyla, her yıl on binlerce ailenin sofrasına bereket taşıyor.





LÖSEV’in ‘Koli Koli Mutluluk’ buluşmalarında Türkiye’nin dört bir yanından 6 milyonu aşkın gönüllüsü, iyileşmiş gençleri ve aile komiteleri ile birlikte “Önce Çocuklar İyileşsin” mottosuyla hazırladığı koliler, 72 bini aşkın Lösemi ve kanser hastasına ulaştırılıyor.  





25 yıldır Türkiye’nin en güvenilen vakfı olan LÖSEV’in, Ramazan Ayının ilk gününden itibaren içerisinde et ve et ürünlerinden kuru gıdaya kadar bir ailenin ihtiyaç duyabileceği çok sayıda gıda ve hijyen malzemesinden oluşan yardım kolileri,  zekat ve fitrelere ihtiyaç duyan kanser hastalarına iletiliyor. Bağışçılarının her kuruşunun doğru ellere ulaştırılması için titizlikle çalışan LÖSEV, sağlıklı ve kaliteli gıda paketlerini lösemili çocuklar ile yetişkin kanser hastalarının evlerine teslim ediyor.





Lösemili Çocuklara “Koli Koli Mutluluk”





Sağlıklı, kaliteli, doğal ve her bütçeye uygun LÖSEV Ramazan gıda paketlerinden sipariş vererek, Ramazan Ayı’nda ihtiyacı olan lösemili çocuklar ile kanser hastalarına ulaştırılmasını sağlayabilirsiniz.






  • Acil Yardım Paketi




  • Orta Aile Paketi




  • Büyük Aile Paketi




  • Mutlu Aile Paketi




  • Sevgi Dolu Geniş Aile Paketi





Sizler de Ramazan Ayı’nda Türkiye’deki bütün banka şubelerinin bağış ekranlarından, ülkemizin her köşesindeki PTT şubelerinden, LÖSEV Ofislerini arayarak ya da ziyaret ederek, , tüm faturalı hatlardan 3406’ya BAGIS ya da 1998’e FİTRE yazıp bir SMS göndererek bağışınızı gerçekleştirebilir, bilgi almak için 0312 447 06 60 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz. Detaylı bilgiye https://www.losev.org.tr/bagis/Ramazan.html linkinden ulaşabilir, yardımlarınızı iletebilirsiniz.





LÖSEV, devlet desteği olmadan kamu yararına çalışan bir vakıf statüsündedir.





“Çocuklarımıza umut ve iyilik zincirimizin bir halkası olabilirsiniz. Unutmayın; bir hayat da siz kurtarabilirsiniz.”



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°