LÖSEV’DEN SESSİZ İSYAN ve AYDINLATMA HAREKETİNE DESTEK
Manşet Haber 30.09.2021 01:17:30 0

LÖSEV’DEN SESSİZ İSYAN ve AYDINLATMA HAREKETİNE DESTEK

LÖSEV’DEN SESSİZ İSYAN ve AYDINLATMA HAREKETİNE DESTEK


Uluslararası Çocukluk Çağı Kanseri Farkındalık Ayı’nda LÖSEV, Türkiye genelinde gerçekleştirdiği “Sessiz Etkinlik” ile dünyada her 3 dakikada 1 çocuğun kanser tanısı alıp %80’ninden fazlasının tedavi olamadığına dikkat çekti. Ayrıca dünyadaki “Altın Sarısı ile Dünyayı Aydınlat”etkinliğine de Türkiye’deki birçok sembol ve tarihi bina LÖSEV önderliğinde destek verdi.
LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı, kendini çocukluk çağı kanseri ile mücadeleye adamış uluslararası birçok örgüt ile birlikte, Çocukluk Çağı Kanseri Farkındalık Ayı olan Eylül ayında 9 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirecekleri “Sessiz Etkinlik” ile önemli bir farkındalığa imza attı. Değişen ve artık bir sorundan çok kriz haline gelen iklim olaylarının kanser vakalarının artmasına büyük etki ettiğini belirten LÖSEV,kanser ve çevre bilincinin bir bütün olduğunu vurgulamak üzere geçtiğimiz gün 9 ilde bir araya geldi. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Adana, Eskişehir, Kayseri ve Samsun’da eş zamanlı olarak toplanan LÖSEV gönüllüleri gerçekleştirdikleri “Sessiz Etkinlik” ile daha sağlıklı bir yaşam alanının önemine, kanserden kurtarılmış sağlıklı bir geleceğe dikkat çekti. Çok sayıda gönüllünün ellerinde pankartlarla katıldığı etkinlikte “DOĞA EN BÜYÜK GÖNÜLLÜMÜZ” diyen aktivistlerin sessiz isyanı drone kameralar ile havadan kayıt altına alındı.

“Bir hayat daha yok”;İklim krizi sebebiyle yaşanan afetlerin kanser artışındaki etkisine dikkat çekmek isteyen LÖSEV yetkilileri yayımladıkları bildiride şunları kaydetti, “Dünyada her yıl 0-19 yaş aralığındaki 400.000’den fazla çocuk ve ergen, Türkiye’de ise her yıl 8.000’den fazla çocuk kanser tanısı alıyor. Pandemi sırasında bile, çocukluk çağı kanserleri, dünyadaki çocuklar için hastalık kaynaklı ölümlerin bir numaralı nedeni olmaya devam ediyor. Yetişkinler için ortalama kanser teşhis yaşının 66, çocuklar için ortalama tanı yaşı ise 6. Artık bir sorundan çok kriz haline gelen iklim olaylarının kanser vakalarının artmasına etkisi büyük. Doğanın sağlık için önemini vurgularken gönüllülerle birlikte sağlıklı yaşam adına adımlar atarak, bizlere düşen en büyük görevin gelecek kuşaklara yaşanılabilir, kansersiz bir dünya bırakmak olduğunun altını çizmek isteriz.”
Altın sarısı aydınlatma hareketi;Öte yandan bu yıl Türkiye’de ilk defa LÖSEV öncülüğünde başlatılan Çocukluk Çağı Kanseri Farkındalık Kampanyası faaliyetleri kapsamında “dünyayı altın sarısı rengiyle aydınlat hareketi” de faaliyete geçti. Gücün, cesaretin, dayanıklılığın ve çocukluk çağı kanserinin sembolik rengi olan altın sarısı 20-26 Eylül tarihlerinde Ankara, İzmir ve Antalya’nın önemli sembol yapılarını Çocukluk Çağı Kanseri Farkındalığı için aydınlattı ve altın kurdele motifiyle görsel bir şölene dönüştü. TOBB İkiz Kuleler ve Kurtuluş Savaşı Müzesi (1. TBMM Binası), Antalya’dan Türkiye'nin en büyük dönme dolabı Heart of Antalya, İzmir’den de Grand Wyndham Özdilek Otel, MistralTowers ve Atılgan Royal aydınlatma hareketine katılan yapılar arasında oldu.
Sessiz Etkinlik Adana’da Gönüllülerle kutlandı;Adana’da yapılan etkinlik gönüllülerin, ailelerin ve gençlerin katılımı ile hayata geçirildi. Atatürk Parkında düzenlenen etkinlikte önce gökyüzünden dronla ‘‘LÖSEV’ in Kansere Dur De’’ sloganı gönüllülerce oluşturuldu, ardından sarı kasket ile çocukluk çağı kanserlerine dikkat çekmek amacıyla da sarı kurdele şekli oluşturularak etkinlik tamamlandı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°