M1 ADANA’DA YAZ ETKİNLİKLERİ
SPOR 30.06.2021 01:19:23 0

M1 ADANA’DA YAZ ETKİNLİKLERİ

M1 ADANA’DA YAZ ETKİNLİKLERİ

M1 Adana AVM , bu yaz boyunca hafta içi ve hafta sonlarında yetişkinler, gençler ve çocuklar için düzenlediği çeşitli spor, müzik ve eğitici etkinliklerle Adana'nın sosyal yaşantısına renk katmaya devam edecek.
19 Haziran’da başlayan canlı müzik etkinliği yaz boyunca her hafta sonu 18:30-20:00 saatleri arasında devam edecek. Ayrıca Kurban bayramın da akustik canlı müzik programı bayram boyunca her gün gerçekleştirilecek.
EROL GÜNCEK EŞLİĞİNDE AÇIK HAVADA SPOR ETKİNLİKLERİ

01 Temmuz Perşembe gününden itibaren Ağustos sonuna kadar her hafta Salı ve Perşembe günleri açık havada spor etkinliği yaz boyunca en çok ilgi görecek etkinliklerden biri olacak. Alanında uzman eğitmen Erol Güncek eşliğinde gerçekleştirilecek olan etkinlikler başvuru ile sınırlı sayıda kişinin katılımı ile yapılacaktır. Bu eğlence ve sporun bir arada olduğu gençler ve yetişkinlere yönelik program içerisinde “zumba” , “fonksiyonel antrenman”, “Sandalye ile antrenman”, “su şişesi ile antrenman” yanında boy eğlenceli aktiviteler M1 Adana ziyaretçilerini bekliyor.
Temmuz-Ağustos boyunca her hafta sonu Çocuk Atölyeleri.
M1 Adana, düzenlediği atölye çalışmaları ile de minik konuklarının hayal dünyalarının sınırlarını zorlamalarına imkan tanıyor. Bu yaz M1 Adana’da Çocuklar Çocuk Atölyesi'nde kendi oyuncaklarını tasarlayacak. Minikler Atölyelerde uzman eğitmenler eşliğinde eğlenceli saatler geçirirken, aileleri de M1 Adana’da kaliteli ve keyifli alışverişin tadını çıkaracak. 2 ay boyunca her hafta sonu 14:00 - 20:00 saatleri arasında gerçekleştirilecek atölye çalışmalarından, M1 Adana'nın mobil uygulamasını telefonuna indiren tüm ailelerin 4-12 yaş gurubundaki çocukları ücretsiz faydalanabilecek.

M1 Merkez Adana Alışveriş Merkezi Müdürü Yalçın Öz, “M1 Merkez Adana AVM’de kurulduğu günden bu yana ziyaretçilerimizi eğitim ,sosyal içerikli aktiviteler ,organizasyonlar yanında eğlendirici aktiviteler ile yıl boyunca buluşturuyoruz. Bu yaz boyunca da yetişkinler, gençler ve çocuklarımızı unutmadık. Bir yılı aşkın süredir adeta hapis gibi yaşadığımız Kovid tedbirleri dönemi sonrası 7’den, 70’e bunalan halkımızın yaz süresince bu etkinliklere katılarak normalleşmeye adım atmasına sunacağımız katkımız bizi mutlu edecektir.” Dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°