MADEM SÖZLEŞME İÇİN HALAY ÇEKTİNİZ, ÜÇ AYAK OLAYDI!

MADEM SÖZLEŞME İÇİN HALAY ÇEKTİNİZ, ÜÇ AYAK OLAYDI!


Sonucuna elbetteki sevindik. Ama, bizim sevinmemiz çok önemli değil işçi sevindi mi?
İzlediğimiz görüntülerde işçi ve Başkan Akay halay çekiyor. Yani iki tarafta memnun gibi gözüküyor.
Fakat bizim kulağımıza gelen yeni gelin misali, hem ağlarım hem giderim gibi oldu bu durum.
İki taraf arasında ipler çok gerilmişti!
Hatta yer, yer kavga edenleri görmüştük.
Peki, o günden bu güne maaş zammı mı değişti?
Hayır,
Belediye aynı rakamları imzalattı Sendika Başkanına.
O zaman temsilciler sendika Başkanıyla kavga edeceğim diye neden işçiyi kullandı?
Bu soruyu kim cevaplayacak? Çünkü Akif Kemal Akay en fazla zammı ben verdim diye 'çığlık atıyordu' o zaman neden kabul etmiyorlar diye soruyordu?
Şöyle bir arazi yoklaması yaptık, gerçekten en büyük ücreti Seyhan Belediyesi vermişti.
O arada gidip gelen günün hesabını Vali sormalı, eğer bu işten rant sağlamak isteyen kişiler neden Başkanı ve işçiyi buna alet etti diye soruşturma başlatılmalı.
Birde işçi sözleşme yapılmadı diye üç ay asgari ücretin altında 4071 TL para aldı.
5925,veya 5225 TL brüt olan bu rakamlar belki Türkiye şartlarında iyi değil, fakat ülkede hangi şartlar iyi ki diyesi geliyor insanın.
Ülke tarihinin en kötü hükümeti ( ekonomiyi getirdiği hallerden dolayı) ile yönetiliyor.
Şimdi, vali el atsın dedik, ama önce Akif Başkan bu ihaneti kimler tasarladı bulup cezalarını vermeli.
Halay çekerlerken gördüm, bence üç ayak oynasalardı daha uygun düşerdi!  halay başına da bu oyunu tasarlayanları koymak güzel olurdu.
Tecrübe başka bir yetenek, Akif Kemal Akay iyi bir insan, ama burası Türkiye, oyunun kuralına göre oynamak tecrübe ister, baksanıza en sona Seyhan Belediyesi en yüksek ücreti verip bir türlü imzalatamadığına göre, ayak oyunlarını öğrenmek şarttır.
Çok duyum geldi! bazı İş yerlerin işçiyi tehditle sözleşme imzaladığına dair!...
Haydi iyi halaylar beyler, üç ayağı oynamadan bitmesin halay?



Süleyman YALÇIN

15.04.2022 22:27:22

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI