Madencilerde mezuniyet heyecanı
Manşet Haber 24.06.2016 03:49:51 0

Madencilerde mezuniyet heyecanı

Madencilerde mezuniyet heyecanı

Çukurova Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü, 2015-2016 eğitim-öğretim döneminin sona ermesiyle birlikte 22. dönem mezunlarını verdi. Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen mezuniyet töreninde mezuniyet heyecanıyla keplerini havaya fırlatan öğrenciler aileleriyle birlikte büyük mutluluk yaşadı.maden muhendisleri mezuniyet (1)

Törene TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu 2. Başkanı Emre Demir, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Sabahatdin Sakatoğlu, ÇÜ Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Mahmut Kılıç, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Adana Şube 2. Başkanı Mehmet Yılmaz, Maden Mühendisleri Odası Adana Şube yönetim kurulu üyeleri, Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri ile öğrenci ve öğrenci velilerinin geniş katılımıyla düzenlendi.maden muhendisleri mezuniyet (2)

Törende ilk olarak diplomalarını alan öğrenciler arasından dereceye girenlere Maden Mühendisleri Odası tarafından günün anlamına uygun madenci heykelleri, çeşitli plaketler verilirken, tüm mezunlara oda rozeti ve Maden Mühendisleri Odası logolu baretler takdim edilerek, ‘Mesleğe hoş geldiniz’ denildi.

SORUMLULUK İSTER

Törende konuşan Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, yeni mezunların eğitimlerini tamamlayarak yeni bir sürece başladıklarını ve yeni duraklarının Maden Mühendisleri Odası olduğunu belirti.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Sabahatdin Sakatoğlu ise Maden Mühendisliği mesleğinin iş olanaklarının bölgemizde oldukça yüksek olduğunu ve mesleğin sorumluluk istediğini vurguladı.maden muhendisleri mezuniyet (3)

Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Mahmut Kılıç da, bölümün 26 yıl önce kurulduğunu, bölgeye ve ülkemize sektörel alanda da büyük destekler verdiğini belirtti.

Ayrıca törende eski mezunlar adına bir konuşma yapan TMMOB Maden Mühendisleri  Odası Adana Şube 2. Başkanı Mehmet Yılmaz ise Maden Mühendisliği bölümünden mezun olmanın gururunu yaşadığını kaydetti. Yılmaz, bölümdeki hocalarına teşekkür ederek yeni mezunlara başarılar diledi.

Törenin son bölümünde keplerini coşkuyla havaya fırlatan yeni mezun öğrencilere mesleğe ilk adımı atmanın heyecanını yaşadı.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°