Makarna Ve Tatlı Dağıtıldı
Manşet Haber 5.04.2015 23:25:24 0

Makarna Ve Tatlı Dağıtıldı

Makarna Ve Tatlı Dağıtıldı

atlet_tatli_makarna (2)Atletizm Federasyonu’nun faaliyet programında yer alan “Anadolu Yıldızlar Ligi Atletizm Final Yarışmaları” Adana’da gerçekleştirildi.  Kızlarda İstanbul Anadolu Yakası, erkeklerde ise Kocaeli takım halinde şampiyon oldular.adana_atletizm_ikram (1)

Yüreğir İlçesi Serinevler Atletizm Tesisleri’nde gerçekleştirilen ve 2 gün süren yarışmalara ferdi davet edilen sporcuların yanı sıra kızlarda 12 toplam 24 takımdan 258 sporcu katıldı. İlk gün yağış altında yapılan müsabakalarda sporcular birbirlerine üstünlük kurmak için yoğun mücadele ettikleri dikkati çekti.adana_atletizm_ikram (3)

Takım halinde kızlarda94 puanla İstanbul Anadolu Yakası şampiyon oldu, ikinciliği 88 puanla Balıkesir, üçüncülüğü ise 73,5 puanla Aksaray elde etti. Erkeklerde ise 89 puanla Kocaeli şampiyon olurken, ikinciliği 86 puanla Samsun, üçüncülüğü ise 85,5 puanla İzmir kazandı.adana_atletizm_ikram (2)

Yarışmalarda dereceye giren sporculara ödüllerini Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fazlı Bayram Hadi, Efsane maratoncu ve Adana’da ki yarışmaların Juri Başkanı İsmail Akçay, Spor Genel Müdürlüğü Spor Faaliyetleri Şube Müdürü Nuri Kılıç, Atletizm Federasyonu Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Müslüm Aksakal, Gençlik Hizmetleri ve Spor Şube Müdürleri Cemal Demirağ, Mahmut Kır, Murat Adıgüzel,  Halit Yılmazel, Emekli Eski Şube Müdürü Kazım Tekin, Spor Servisi Şefi Hanifi Altun, Atletizm Federasyonu Adana İl Temsilcisi Abdulkadir Uğur, konuk takımların kafile başkanları ile antrenörleri verdi.atlet_tatli_makarna (1)

SPORCULARA MAKARNA VE TATLI DAĞITILDI

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fazlı Bayram Hadi, sporcu, hakem, antrenör ve yöneticilere 2 gün boyunca ücretsiz su, çay kahve dağıtılmasının yanı sıra bugün de makarna ve tatlı dağıtılmasını sağladı.

Yarışmanın Juri Başkanı ve Eski Milli Maratoncu İsmail Akçay, ilk günkü yağışa rağmen müsabakaların aksamadan tamamlandığını, başarılı sporcuları belirleyerek milli takım antrenörlerine önereceğini belirterek, 81 il içinde başta atletizm olmak üzere spora önem veren, yeni çağdaş tesisler kazanılmasını sağlayan Fazlı Bayram Hadi’ye teşekkür etti. Adana’ya uluslararası yarış verilmesi konusunda gerekli desteği vereceğini söyledi.

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°