Masa Tenisinin Minik Şampiyonları
Manşet Haber 7.04.2016 09:56:01 0

Masa Tenisinin Minik Şampiyonları

Masa Tenisinin Minik Şampiyonları

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü ile Milli Eğitim İl Müdürlüğü  ’nün ortaklaşa düzenlediği “Okullararası Masa Tenisi Küçükler İl Birinciliği” sona erdi. Kızlarda Kızılkaş Metehan Şahbaz Ortaokulu, Erkeklerde Şehit Üsteğmen Muhammet Ali Demir Ortaokulları il birincisi oldu.

masa_tenisi_minikleri (2)Adana Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Okul Sporları Koordinatörü Nida Kaya, Asım Savaş Spor Salonunda üç gün süren masa tenisi müsabakalarına 22 okuldan toplam 88 kız ve erkek sporcunun katıldığını, turnuva sonucunda  kızlarda birinciliği Kızılkaş Şehit Metehan Şahbaz Ortaokulu, ikinciliği, Veli Yavuz Ortaokulu,  üçüncülüğü Evliya Çelebi Ortaokulu , dördüncülüğü ise Kozan İsmet İnönü Ortaokulu’nun kazandığını, söyledi.

Kaya, erkeklerde ise  birinciliği Şehit  Üsteğmen Muhammet Ali Demir Ortaokulu,  ikinciliği Akşemşettin Ortaokulu ,üçüncülüğü, Kozan İsmet İnönü Ortaokulu, dördüncülüğü ise Özel Burç Koleji’nin elde ettiğini söyledi.

DERECEYE GİRENLERE ÖDÜL

masa_tenisi_minikleri (1)Dereceye giren okullara madalya ve kupalarını Adana Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Okul Sporları Koordinatörü Nida Kaya, Akşemsettin Okul Müdürü Sinan Kızartıcı ,Şehit Üsteğmen Mehmet Ali Demir Ortaokulu Müdürü Mehmet Nazım Büyükbayram, Müdür Yardımcısı Cumali Biçer, Atletizm Federasyonu  Adana İl Temsilcisi Abdulkadir Uğur,Sarıçam Belediyesi Spor Kulübü temsilcisi Fatih Göktaş ile Evliya Çelebi Okulu Beden Eğitim Öğretmeni Erhan Karakılçık verdiler.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°