“MASKELERE ULAŞIM KOLAYLAŞTIRILMALI”
Manşet Haber 27.04.2020 11:24:43 0

“MASKELERE ULAŞIM KOLAYLAŞTIRILMALI”

“MASKELERE ULAŞIM KOLAYLAŞTIRILMALI”






Adana
Eczacı Odası Başkanı Ö. Mürsel Yalbuzdağ, ücretsiz maskelerin  eczaneler dışında başka yerlerden de dağıtımının
yapılması gerektiğini söyledi.





 yapılmalıdır” dedi.





Eczacı
Odası Başkanı Ö. Mürsel Yalbuzdağ, 'para ile maske satılmayacağı'nın
açıklanmasından sonra ücretsiz maskelerin nasıl dağıtılacağı konusunda eczacıların
sorumluluk alarak ücretsiz maskelerin vatandaşa eczaneler aracılığı ile
dağıtımında görev aldıklarını ifade etti. Yalbuzdağ yazılı açıklamasında şöyle
dedi:









“Öncelikle
İstanbul ve Ankara da başlayan ücretsiz maske dağıtımı daha sonra 17 Nisan da
ücretsiz maskelerin bölgemize ulaşması ile Adana İli'nde de başladı. Dağıtım kanalları
vasıtasıyla tüm ilçelerimizdeki eczanelere şu ana kadar eczane başına 300,
toplamda 225.000 vatandaşımıza yetecek maske ulaşmıştır. Ücretsiz maske
dağıtımı ile ilgili de aradan geçen 1 haftalık sürede, her 7 günde bir
vatandaşların 5 maske alacağı düşünüldüğünde sadece eczaneler üzerinden
ücretsiz maske dağıtımı yapıldığında bir çok vatandaşımızın ücretsiz maskelere
ulaşabilmesi mümkün görülmemektedir. Ayrıca maske nedeniyle bazı
eczanelerimizde yoğunluk ve sıra oluşmakta, sosyal mesafeye dikkat edilmemektedir.
Ücretsiz maske dağıtımının tüm vatandaşlarımıza hızla ve ivedi olarak
ulaşabilmesi için başka alternatif ücretsiz maske dağıtım yerleri de
belirlenmelidir.”





Maskelerin
tavan bir fiyat belirlenerek satılabilmesinin de sağlanması gerektiğini
vurgulayan Başkan Ecz. Yalbuzdağ, “”Örneğin toplu taşıma araçları, market,
hastane, devlet kurumlarına maskesiz girilmesi yasak olduğundan vatandaş çoğu
zaman ihtiyacını giderememekte, işlerini halledememektedir. Biz eczacılar,
halkın en yakın sağlık danışmanı olarak ilaç ve eczacılık hizmetini verirken,
ücretsiz maskelerini hastalarımızın en hızlı şekilde temini için de çaba
sarfetmekteyiz. Eczanelerin yanı sıra alternatif ücretsiz maske dağıtım yerleri
ve noktaları da belirlenerek, vatandaşların ücretsiz maskeye kolay ve hızla
ulaşmaları da sağlanmalıdır.”



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°