…
Hollanda’da yaşamını sürdüren Mersinli dost İlhan Karaçay, ülkemizde yaşanan bungunluklara ilişkin yaptığı ilginç saptamayı düşündüm…
Ülkeyi etkisi altına alan “mega enflasyona” karşın, “iktidarın” hiç etkilenmemiş gibi davrandığını, ortamı albenili göstermek için görüntüler verdiğini belirtiyor, saptamasında…
Bu tutumu gerçekleyen yaklaşımları Bakan Nebati’den ya da “iktidarın” başka sözcülerinden de duymak olası!
Örneğin günümüzde asgari ücretlinin, emeklinin aylıklarının “alım gücü” temel gereksinmelere bile yetmediği, üstelik enflasyonun Tüik verileri gibi olmadığı, nüfusun büyük çoğunluğunu açlıkla karşı karşıya gediği bilinmekteyken, “hiç kimseyi ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz” biçimindeki açıkları da kanıtlıyor!
Asıl aşılması gereken bu umursamazlık!
***
Ne zaman söylendiğini bir yana bırakıyorum! Ekranlara en sık karşımıza çıkan “iktidar” yakın bir ismin, yeni gördüğüm bir açıklaması, üzerinde uzunca düşünülmesi gereken türden…
Yurttaşın yaşadığı bungunluğa, “alım gücünün” yetmezliğine o denli yabancılık olur mu, o denli tutarsız bir tutum sergilenebilir mi bilmiyorum, anlamakta zorlanıyorum da…
'Parasızlıktan iki yıldır et alamıyorum' diyen birine, 'yalancı, iki yılda iki tane Kurban Bayramı var, mutlaka birileri et getirmiştir' dediği belirtiliyor!
Yakınında, çevresinde yoksulluğu hiç görülmüyor demek ki; herkesin bir eli yağda, bir diğeri balda!
Bu duygudaşlıktan (= empati) uzaklaşmak onarılmadan, toplumun bireylerinin “birbirini” anlamaları da olanaksız!
***
Aylar öncesinden “bu kış zor geçecek, önlemler alınmalı” çağrısı yapanlar oldu; insanlar, beslenmenin dışında kışlık giyimlerini sağlamalı, hava koşullarına karşı önlemini almalı, evlerini ısıtacak odunu/ kömürü/ enerjiyi en kolay biçimde edinebilmeliydiler!
Emekçinin kazancını bir avcunuza koyun; kış ayında yaşamını sürdürmesi için gereken temel gereksinmeleri bir bir yazın, başka şeyi değil gördüğünüzü söyleyin yeter!
Bir matematik işleminde rakamları alt alta ya da yana yana getirip sonuna da “eşittir” imini koyarsınız; işte öyle!
Elbette yaşamın, insanının, geleceğin, umudun, duygudaşlığın matematiğini biliyorsanız!
***
Matematik kendinize, çevrenizi saranlarınıza gerektiğinde bildiğinizi düşünüyorum!
Peki, ülkeyi etkisi altına alan “mega enflasyona” karşın, “yaşananlardan” hiç etkilenmemiş gibi davranmayı, ortamı albenili göstermek için “yalancı” görüntüler vermeyi matematiğin neresine koyacaksınız?
