Meclise çağrı yaptılar
Manşet Haber 9.05.2013 18:13:56 0

Meclise çağrı yaptılar

Meclise çağrı yaptılar

300 aydın tarafından geçtiğimiz gün imzalanan ‘Türk Milletine Çağrı’  bildirisini Çukurova Belediyesi’nin CHP ve MHP’li Meclis Üyeleri de imzaladı.

Bildiriyi okuyan MHP Meclis Üyesi Ali Karakuş, “Türk Milleti’nin aklı selimine seslenerek diyoruz ki; Yeni bir Anayasa’ya evet. Fakat, Anayasa’mızda Türk ve Türk Milleti ifadesi çıkarılmasın.”dedi.

cova_bmGeçtiğimiz haftalarda 300 aydın bir araya gelerek 'Türk Milletine Çağrı' başlıklı bir metni kamuoyuna sunmuştu.  3 maddelik Türk Milletine Çağrı bildirisinde şu maddeler yer almıştı:
“ 1. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ve sahibi olan Türk Milleti’nin adı, vatandaşlık tarifinden ve Anayasa’dan çıkarılamaz.
2. Devletimizin eşit ve şerefli üyeleri olan aziz vatandaşlarımız, ırklara ve mezheplere ayrıştırılamaz.
3. Anadolu coğrafyasında Selçuklu ile başlayıp Osmanlı ile devam eden Türk Milleti’nin kesintisiz egemenliğini esas alan büyük Atatürk’ün kurduğu milli devlet yapısı ortadan kaldırılamaz.”
Çukurova Belediyesi’nin Mayıs ayında yapılan ve Başkanvekili Ekrem Kandemir’in başkanlık yaptığı olağan meclis toplantının üçüncü gününde gündem dışı söz alan MHP Meclis Üyesi Ali Karakuş, aydınların yapmış olduğu çağrı metnini okudu. Yeni bir Anayasa’ya evet dediklerini yineleyen Karakuş, “Yeni Anayasa çalışmalarında kutsal Cumhuriyet’i kuran iradeye adını veren Türk Milleti ve Türk ifadesi çıkarılmak istenmekte. İşte bu noktada Türk Milleti’nin aklı selimine seslenerek diyoruz ki; Yeni bir Anayasa’ya evet. Fakat, Anayasa’mızda Türk ve Türk Milleti ifadesi çıkarılmasın. Tarihin bu dönemecinde Türk Milleti adına hareket edenleri uyararak bir bildiri imzalayan Türk aydınları, siyasetçileri, bilim adamları, sivil toplum kuruluşları v.b. kesimlerin imzaladığı bu çağrı metnini biz de Çukurova Belediyesi Meclis üyeleri olarak katılıyoruz” dedi.

Yapılan diğer konuşmaların ardından CHP ve MHP’li meclis üyeleri hazırlanan çağrı metnini imzaladı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°