MELİSA HATZİS’E ÖDÜL
Manşet Haber 22.09.2022 23:07:47 0

MELİSA HATZİS’E ÖDÜL

MELİSA HATZİS’E ÖDÜL

Gurbetçi şarkıcı Melisa Hatzis, İstanbul'da International New World Awards'ın düzenlediği gecede 'Yılın En İyi Şarkısı' ödülünü aldı.
Gecede, iş, sanat ve medya dünyasından bir çok isim ödül alırken, Gurbetçi şarkıcı Melisa Hatzis 'Kara Gözlüm' eseri ile yılın en iyi şarkısı ödülünü aldı. Almanya'da yaşayan gurbetçi Hatzis, sesi ve şarkıları ile dinleyicilerin beğenisini topladı.
Ödül töreninde yapılan oylama ile zirvede hak ettiği yerini alan Hatzis, medyanın da gözdesi olurken, yakın zamanda çekimlerini tamamladığı Zeki Sincar Production etiketi ile sağladığı 'Kara Gözlüm' şarkısı ile merak uyandırırken, bir çok müzik yapımcısının da dikkatini çekti.
Uzun süredir Almanya'da müzik çalışmalarını sürdüren Hatzis, yaptığı açıklamada, 'Türkiye'de olmaktan ve bu ödülü ana vatanda almaktan onur ve gurur duyuyorum' dedi.
Piyasaya yeni çıkacak klibi ve şarkısı için de konuşan Melisa Hatzis, yaptığı çalışmalarda en iyi müziği ve başarılı eserleri dinleyicileri ile buluşturmaya devam edeceğini iddia etti. Klip sonrası, Almanya'da da yeni projelerinin olacağı müjdesini veren Hatzis, 'Türkiye ve Almanya arasında yoğun programlarım var. Enerjimi yanımda olan çocuklarım ve sevenlerimin desteğinden alıyorum' diyerek, önümüzdeki günlerde de muhteşem eserleriyle çıkışını sürdüreceğini ifade etti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°