Menderes esnafı tedirgin
Manşet Haber 30.09.2012 13:47:08 0

Menderes esnafı tedirgin

Menderes esnafı tedirgin

Adana(Ulus)--Adnan Menderes Bulvarı’ndaki işyerleri ile ilgili Adana Valiliği bünyesinde komisyon oluşturulması ve söz konusu işyerlerinin tahliye edileceğine dair açıklamalar bölge esnafında büyük tedirginlik yarattı.
Adana Adnan Menderes Bulvarı Seyhan Gölü Çevresi Esnafları Dayanışma Geliştirme Turizm ve Kültür Derneği Başkanı Öztürk Kolcuoğlu, bölgede 40 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren işletmeler bulunduğunu belirterek, “Burada Adana’nın seçkin işletmecileri faaliyet gösteriyor. Adana’mıza hizmet veriyoruz. Çoğumuz daha önce Büyükşehir Belediyesi’nin vermiş olduğu ruhsatlarla çalışıyor. Jandarma ve Seyhan Kaymakamlığı’nın ruhsatlarıyla faaliyet gösteriyoruz” dedi.

Valiliğin yaptığı açıklama kapsamına giren alanda 127 esnafın faaliyet gösterdiğini ifade eden Kolcuoğlu, bu işyerlerinin tamamının restoran, kafe ve eğlence yeri olduğunu söyledi.
İŞGALCİ KONUMUNA DÜŞÜRÜLDÜK
Kolcuoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizler daha önce Milli Emlak’ın kiracıları konumumdaki esnaflardık. Defterdarlığın bizim sözleşmelerimizi tek taraflı iptal etmesi ve sözleşmeleri yenilememesi üzerine biz işgalci konumuna düştük. 2 yıldır ödediğimiz kiraların üzerine yüzde 300-400 civarında artış yapıldı. Şu anda ödenen kiralar aslında bizim ödeyebileceğimiz rakamlar değil ama ekmeğimiz için mücadele ediyoruz.
30 BİN KİŞİ EKMEK YİYOR
Buna rağmen bizim oradan çıkmamız isteniyor. Bu durum bizi üzüyor. Adnan Menderes Bulvarı’ndaki 127 işletmede 2 bine yakın sigortalı işçi çalışıyor. Çalışanların aileleri ve işletmelerin alışveriş yaptığı diğer esnafın ve ailelerinin sayısı düşünüldüğünde 30 bine yakın kişi Adnan Menderes Bulvarı’ndan geçimini sağlıyor.”
DEVLETİMİZ ESNAFI MAĞDUR ETMESİN
Öztürk Kolcuoğlu, Büyükşehir Beldiyesi, Çukurova Belediyesi ve zabıta yöneticileriyle görüşmeler yaptıklarını vurgulayarak, bir komisyon oluşturulmasını istediklerini anlattı. Kolcuoğlu, “ Çirkin görüntülerin önlenmesi ve çarpık yapılaşmasının önüne geçilmesi için Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odasıyla birlikte çalışma yapılabileceğini dile getiriyoruz. Şikayetçi olunan konu buysa çözülebilir. Adnan Menderes Bulvarı’ndaki mekanlara kent dışından insanlar geliyor. Adana’ya çevre illerden ticaret yapmak için gelenler bizim mekanlarımıza uğramadan kentten ayrılmıyor. Kent ticaretine önemli katkı yapıyoruz. Kebap, Adana’nın sanayisinden ve ziraatından sonra gelen en önemli zenginliğidir. Bunları da yabana atmamak lazım.
Emek sarf etmiş, para harcamış esnaf düşünülmeli. Banka kredileriyle, esnaf ve sanatkarlar kooperatifinden kredi çekerek yaptığımız yerler.
Bizim oralarda özel mülk sahiplerinden kiralanmış yerlerimiz var. Devletimizin vereceği kararlara saygılıyız ama devletimiz bizi mağdur durumda bırakmasın. Orada düzenleme faaliyetleri yapılacaksa şu anda orada faaliyet gösteren işletmecilerin sahipleriyle yapılsın.
VATANDAŞ OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ
Komisyonun vereceği kararlara uymayacak esnaf için gereken yaptırımlar gerçekleştirilsin. SSK’mızı, vergimizi ödüyoruz. TEDAŞ’a, ASKİ’ye aboneyiz. Biz vatandaş olarak üzerimize düşeni yapıyoruz.
Bölgede son 10 yıldır tanınmış isimler ve kebapçılar faaliyet yürütüyor. Bir dönem çok kötü durumdaki alan şimdi ailelerin rahatlıkla gidip eğlenebileceği , yemek yiyebileceği bir şekle büründü. Son bir yıldır Milli Emlak’tan ve şu anda belediyelerden gelen tebligatlarla yerlerimizi boşaltmamız isteniyor. Akıbetimizin ne olacağını bilmiyoruz. Bir çıkar yol bulunsun. Valimizden bunu istirham ediyoruz” şeklinde konuştu.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°