MENDERES’TE KİTAP ANITI VE ÖZGÜRLÜK HEYKELLERİ
GÜNCEL 19.03.2018 17:17:39 0

MENDERES’TE KİTAP ANITI VE ÖZGÜRLÜK HEYKELLERİ

MENDERES’TE KİTAP ANITI VE ÖZGÜRLÜK HEYKELLERİ

Seyhan Baraj Gölü kıyısındaki Adnan Menderes Sahil Yolu gerçekleştirilen yenileme projesiyle görkemli bir tablo ortaya çıkardı.
Adana halkının ortak kullanım alanı Adnan Menderes Sahil Yolu işgallerden arındırıldığını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Marina Port Ekolojik Çekim Merkezi Proje Yarışması’nda birincilik ödülü alan projeden yararlanarak hazırlanan Adnan Menderes Bulvarı Sahil Yolu Düzenleme ve Kültür Aksı Projesi’nin hayata geçirdiğini ifade etti. Sözlü, vizyon projeler arasında ilk sıralarda yer alan dev yenileme çalışmasında, 3 kilometrelik güzergah boyunca taşıt yolu, bisiklet yolu, yürüyüş-koşu yolu, dinlenme alanları, çocuk parkları, umumi tuvaletler, engelliler için cep otoparkları, 1000 araçlık otopark, büfeler ve dekoratif aydınlatmalar oluşturulduğunu kaydetti.
Adana Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamaya göre, konser, festival gibi çok sayıda kültürel etkinliğin yapılacağı Adnan Menderes Sahil Yolu’na dünyanın en büyük Kitap Anıtı kazandırıldı. 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri anısına düzenlenen 3. Adana Uluslararası Adana Taş Heykel Sempozyumu’nda ortaya çıkan heykeller de Seyhan Baraj Gölü kıyısına taşındı. Türkiye, İtalya, Polonya, Bulgaristan, Gürcistan, Ukrayna, Çin ve Hindistan’dan 10 heykeltıraşın yaptığı eserler, peyzaj sanatlarıyla bütünleşti.
[caption id='attachment_89970' align='aligncenter' width='660'] DCIM100MEDIADJI_0012.JPG[/caption]

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°