Keşke ülke ve şehirlerin yönetimlerine talip olan kişilerin hizmet anlamında söyledikleriyle yaptıkları aynı olsa, keşke seçim öncesi edilen vaatlerle, işbaşına geldikten sonra yapılan icraatlar farklı olmasa..
Olmadığı için zaten her şey tersine gidiyor, hayat zorlaşıyor..
Diyorlar ki; “sizleri mutlu edeceğiz”,
Diyorlar ki; “ülkeyi geliştirip, güzelleştireceğiz”,
Diyorlar ki; “yoksulluğu, fakirliği yok edeceğiz”,
Diyorlar ki; “barış olacak, herkes kardeşçe yaşayacak”,
Diyorlar ki; “şehirleriniz imar edilecek, binalarınız yenilenecek, yollarınız, parklarınız, kaldırımlarınız yepyeni olacak, yürürken ayağınıza taş değmeyecek”,
Diyorlar ki; “her yerde kanun, nizam hakim olacak, kavga dövüş olmayacak, kimse kimseye kötü söz söylemeyecek, kandırmayacak, aldatmayacak, çalıp, çırpmayacak ve bu konuda da biz örnek olacağız, her iyi şey için önder olacağız”,
Diyorlar ki; “paramız değerli olacak, ürünümüz kaliteli ve çok olacak, toprağımız verimli, dağımız taşımız, denizimiz ovamız insanlık yararına tesislerle dolacak, hayatınızı yaşayacaksınız”,
Diyorlar ki; “biz, sizin için çalışacağız, size hizmet edeceğiz, yemeyeceğiz yedireceğiz, giymeyeceğiz giydireceğiz, yolunuza canımız feda olsun..”
Diyorlar, diyorlar, diyorlar...!
Sonuç?
Görüyoruz dünyanın halini..
Demek ki her diyene, her denilene kanmamak gerekiyor.. İnsanoğlu çiğ süt emmiş, yalan da söylüyor, yoldan da çıkıyor, sözünden de cayıyor..
Bu nedenle her toplumun iyi, dürüst, çalışkan, sözünün eri, güvenilir bireyler yetiştirmesi ve bunun için de öncelikle ailede, okulda, toplumda insan eğitimine önem vermesi gerekiyor.
Ki ondan sonra denilenler yapılsın, söylenen sözler gerçeğe dönüşsün, toplumlar da rahat ve huzur içinde yaşasın.. Dünyaya gelmenin bir anlamı olsun..!
Yoksa “geldik dünyaya gidiyoruz, kalanlara selam olsun” der, gözümüz arkada kalır, sonsuz uykumuza yatarız..
Yüce Mevlanın tüm insanları, insanlık uğruna çaba harcayan, hayatımızı güzel kılan insanoğluyla karşılaştırmasını dilerim.