MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNİN BARINMA SORUNUNA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
Manşet Haber 30.01.2020 14:54:11 0

MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNİN BARINMA SORUNUNA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI

MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNİN BARINMA SORUNUNA ÇÖZÜM ARAYIŞLARI

Adana’da, Seyhan İlçe Belediye Meclisinde tüm siyasi partilerin katılımıyla kurulan meclis araştırma komisyonu mevsimlik işçilerin sosyal, ekonomik ve barınma sorunlarını yerinde araştırarak, çözümler üretmek doğrultusunda çadırları ziyaret etti.
Seyhan ilçesi Mürseloğlu ve Çaputçu köyü yakınlarında çadırlarda yaşayan mevsimlik tarım işçilerinin ziyaretine Seyhan Belediye Meclis komisyon üyeleri ile birlikte Seyhan Kent Konseyi Başkanı Erkan Karakaya ile Seyhan Kent Konseyi Genel Sekreteri Esen Zor ‘da eşlik etti.
Seyhan kent Konseyi Başkanı Erkan Karakaya, belediye meclis üyeleriyle birlikte tarım işçilerinin sorunlarına çözüm arayışında olduklarını ifade ederek şöyle konuştu:
“Yörede her tür sosyal imkandan yoksun, ekonomik olarak ülke ortalamasının en altında yer alan, tek geçim kaynaklarının tarlalarda karın tokluğuna çalışan beden işçisi konumundaki bu insanlar, ilkel şartlar altında barındıkları, gelişigüzel yapılmış, derme, çakma çadırlarda yaşam mücadelesi veriyorlar.
Yerinde yaptığımız tespitlerde Seyhan bölgesindeki mevsimlik tarım işçilerimizin en temel sorununun, sağlıklı bir barınma ihtiyacı olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu insanlar yaşadıkları iptidai çadırlarda temiz içme suyu, banyo, tuvalet, hijyenik ortama sahip mutfak imkanlarından tümüyle yoksunlar. Bu vatandaşlarımız yağmur ve soğuğun yoğun olarak hakim olduğu şu kış günlerinde, mahkum edildikleri çaresizlik içerisinde tutunacak bir dal aramaktalar.
Toplumsal bir yara niteliğindeki bu sorunun çözümü için çalışan Seyhan Belediyesi Meclis komisyonunca hazırlanacak rapor ve çözüm önerilerine katkı koyacaklarını belirten Seyhan Kent Konseyi başkanı Erkan Karakaya, alandaki izlem ve tespit çalışmaları sırasında mevsimlik tarım işçilerinin en çok ihtiyacı olan battaniye, yiyecek kolisi gibi yardımların yanında Adana Büyükşehir Belediyesi Sağlık ekiplerince de çadırlarda yaşayanların sağlık taramasını yapıldığını sözlerine ekledi.




YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°