MHP’de bayramlaşma
Manşet Haber 6.07.2016 11:45:02 0

MHP’de bayramlaşma

MHP’de bayramlaşma

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana İl Teşkilatında bayramlaşma erken yapıldı. İl Başkanı Yusuf Baş, şehitlerin verildiği bir ortamda bayrama buruk girdiklerini söyledi.mhp_bayram2016 (1)

MHP Adana İl Başkanlık binasında icra edilen bayramlaşma programı yoğun ilgi gördü. İl binası avlusunda düzenlenen programda MHP Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, MHP Adana İl Başkanı Yusuf Baş, MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana Ülkü Ocakları Başkanı Soner Çetin, ilçe teşkilat ve ilçe belediye başkanları, kadın kolları temsilcileri; iki saat süreyle partili-partisiz vatandaşların bayramlarını tebrik ettiler.

YUSUF BAŞ’IN MESAJImhp_bayram2016

MHP Adana İl Başkanı Yusuf Baş, yaptığı açıklamada, bayrama buruk girdiklerini söyledi. Baş “İsterdik ki ülke olarak, millet olarak barış ve kardeşlik ortamını zedelemeyen, fitne, fesadın olmadığı bir bayram yaşayalım. Ama maalesef son yıllarda böyle bir bayramı soluyamadık. Daha dün Adana’da bir şehidimizi uğurladık. Yani bayrama buruk giriyoruz. Ama her şeye rağmen, iç ve dış mihraklara, dosta, düşmana karşı gözyaşımızı içimize akıtarak, başımız dik bir şekilde bayramı idrak edeceğiz. Başta Şehit analarının, Şehit babalarının ellerinden, boynu bükük yetimlerin gözlerinden öpüyorum. Bütün Şehit aileleri başta olmak üzere, Yüce Türk Milletinin Aziz hemşehrilerimin bayramını en içten duygularla kutluyorum. Bundan sonra acı ve kederin olmadığı nice bayramlara hep birlikte erişmeyi diliyorum” dedi.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°