Miadı Dolmuş İlaçlara Çözüm Arayışı
Manşet Haber 24.03.2015 10:10:33 0

Miadı Dolmuş İlaçlara Çözüm Arayışı

Miadı Dolmuş İlaçlara Çözüm Arayışı

Adana Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’yden miadı dolmuş ilaçların bertaraf edileceği süreye kadar saklanabilmesi için depo desteği istedi.

ilac_eczaneEczacı Odasının insan ve çevre sağlığını ilgilendiren projeleri bulunduğunu ve bunları el birliğiyle hayata geçirebileceklerini düşünerek ziyarete geldiklerini kaydeden Ersun Özkan, “Herkesin evinde bulunan miadı dolmuş ilaçları toplanması, imhası ve akılcı ilaç kullanımına yönelik bir proje hazırlayacağız. Büyükşehir Belediyesi olarak sizden, toplayacağımız miadı dolmuş ilaçları imha ettireceğimiz süreye kadar depolayacağımız bir yer istiyoruz. Sonrasından bu ilaçların imha edilmesi için şehir dışına nakil konusunda da uygun araçlara ihtiyacımız var. Bunların dışında halkımızın nöbetçi eczanelere ulaşımını kolaylaştıracak bir projemizi hayata geçirdik. Akıllı telefonlarla uygulanabiliyor. Bu uygulamayı halkımızın kolay anlayacağı şekilde anlatan afişleri belediyemizin reklam panolarına asmak istiyoruz. Bu konuda da desteğinizi istiyoruz” dedi.eczac,_sozlu_atik_ilac

HALK SAĞLIĞI İÇİN İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ

Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, miadı dolmuş ya da kullanılmayan ilaçların atık olarak çevreye vereceği zararlarını göz önünde bulundurarak ve tüm bunların orta vadede insanımıza verebileceği zararı düşünerek güzel bir proje hazırlandığına dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Büyükşehir Belediyesi olarak bu projeye paydaş olmayı, halk sağlığını korumaya yönelik çevreci değerleri öne çıkarmak hususunda katkı koymayı elzem buluyorum. Sizleri tebrik ediyorum. Nihayetinde eczanelerimiz sadece ilaç satılan iş yerleri olmaktan öte vatandaşımızın ilk müracaat ettiği sağlık kurumlarıdır. Tecrübelerinizden ve hizmetlerinizden yıllardan beri istifade ediyoruz. Eczacılarımızın, halkımıza ilaç temin etmenin ötesinde, halk sağlığı ve çevre sağlığı hususunda da gösterdikleri hassasiyet takdire şayandır. Son kullanım tarihi dolmuş ilaçların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi hususunda Eczacı Odasıyla işbirliği yapmaya hazırız”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°