MİLLET BAHÇELERİ VE MİLLET KIRAATHANELERİ NE DURUMDA?
Manşet Haber 21.02.2020 16:04:23 0

MİLLET BAHÇELERİ VE MİLLET KIRAATHANELERİ NE DURUMDA?

MİLLET BAHÇELERİ VE MİLLET KIRAATHANELERİ NE DURUMDA?


İyi Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk “Hükümetin 24 Haziran seçimi öncesi meydanlarda, “Millet Bahçeleri” açacağınızın sözünü vermiş olduğu halde “Adana ilimizde” yapımı devam Millet Bahçesi adı verilen süre içinde neden açılmamıştır, hangi tarihte hizmete girecektir?” dedi.
İYİ Parti Adana Milletvekili Koncuk, TBMM Başkanlığına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından yazılı yanıtlanması istemiyle verdiği önergede şöyle dedi:
“24 Haziran seçimi öncesi meydanlarda, “Millet kıraathaneleri kuracağınızı” kitaplarla dayalı döşeli kütüphane; içinde keki, çayı, kahvesi olacağını, gençlerimiz ve yaşlılarımızın geleceğini ve kitabını alıp okuyacağını belirtmiştiniz diyerek “Adana ilimizde” kaç adet Millet kıraathanesi açılmıştır ve açılacak olan millet kıraathanesi sayısı kaçtır, Vatandaşlarımıza ücretsiz kek ve çay ikramı yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa ikram edilen yiyecek ve içeceklerin bedeli hangi kurum/kuruluşlar tarafından karşılanmaktadır? Millet kıraathanesi içinde yer alan mini kütüphanede hangi eserler yer almaktadır? Millet kıraathanelerinde vatandaşlarımıza hangi “günlük ulusal gazeteleri” takip etmelerine imkân veriliyor? Bunların adlarını belirtir misiniz?”
Koncuk, “Yüz ölçümü olarak geniş alana sahip olan Adana ilimizin diğer ilçelerine Millet Bahçesi açılması söz konusu mudur? Özellikle “Karataş ve Yumurtalık” sahil kesimini canlandırmak ve sahil kesimindeki betonlaşmayı engellemek adına “Millet Bahçesi” projesini burada da hayata geçirmeyi düşünüyor musunuz?” diyerek sözlerine devam etti.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°