MİLLETVEKİLLERİNE “DİPLOMATİK PASAPORT” İLTİMASINA TEPKİ
SİYASET 9.03.2018 20:10:17 0

MİLLETVEKİLLERİNE “DİPLOMATİK PASAPORT” İLTİMASINA TEPKİ

MİLLETVEKİLLERİNE “DİPLOMATİK PASAPORT” İLTİMASINA TEPKİ

TBMM Genel Kurulunda, 'torba tasarı' olarak nitelendirilen 82 maddelik Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve KHK'lerde değişiklik öngören yasa tasarısı gündeme geldi. Tasarının 1. maddesinde Adalet ve Kalkınma Partili milletvekillerinin verdiği önerge ile Pasaport Kanunu'nda milletvekilleri için değişiklik yapıldı.
Yeni düzenleme ile eski bakan ve milletvekillerine de diplomatik pasaport verilmesi sağlandı. Önergeyle, Pasaport Kanunu'nun diplomatik pasaportların kimlere verileceğini düzenleyen 13. maddesinde yer alan ‘dışişleri eski bakanlarına' ibaresi ‘eski bakanlara, TBMM eski üyelerine' şeklinde değiştirildi.
Adana Akademik Meslek Odaları Birliği üyeleri Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, Adana Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Fatih Güler, Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, Adana Eczacı Odası Başkanı Ersun Özkan ve TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Ali Kuzu biraraya geldi. ADAMOB Dönem Sözcüsü Av.Veli Küçük konu hakkında yazılı açıklamada bulundu.
ADAMOB Dönem Sözcüsü Av. Veli Küçük, yeni düzenleme ile eski bakan ve milletvekillerine de diplomatik pasaport verilmek istenmesinin bir iltimas ve ayrıcalık olacağını belirtti. Diplomatik görevi nedeni ile devletimizin uluslar arası faaliyetlerinde temsil edenlere verilmesi gereken ve tüm dünyada böyle uygulanarak özel kolaylıklar sağlayan diplomatik pasaportun eski milletvekillerini kapsayarak ömür boyu verilmesi vekillik görevi yapan kişilere yapmadıkları hizmetten kaynaklı hak verilmesi anlamı taşıyacağını, bu düzenlemenin Anayasa’mızda yer alan eşitlik kuralı ile bağdaşmayacağını, TMBB üyelerinin bu yasayı kabul etmeleri halinde ise kendi menfaatleri gündeme geldiğinde her türlü hukuksuzluğu meşru görecekleri algısına neden olacaklarını vurguladı. Böyle bir düzenlemenin, olmayan ve yapılmayan bir görev ile ilgili özel ayrıcalıklar taşıyan uygulamanın hiçbir çağdaş ülkede gündeme dahi gelemeyeceğini ifade ederek, bu tasarının biran evvel meclis gündemine dahi alınmadan geri çekilmesi gerektiğini söyledi.
ADAMOB Dönem Sözcüsü Av. Küçük, bağlı bulundukları kanunlar uyarınca kamu hizmeti ve görevi yaptıkları açıkça ifade edilen avukatlar, doktorlar, diş hekimleri, veteriner hekimler, eczacılar, mimarlar, mühendisler ile akademik meslek odalarına bağlı olarak görev yapanların aynen devlette görev yapan meslektaşları ile aynı koşullarda yeşil pasaport alabilmeleri gerektiğini ifade etti.
Av. Küçük, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 6. maddesinin 3’üncü fıkrasında kamu görevi kavramının tanımının, “Kamu görevlisi, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişidir” şeklinde yapıldığını belirtti. 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 1. maddesinde de “Avukatlık kamu hizmeti ve serbest meslektir”, “Avukat yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder” hükmü ile avukatın kamu görevi ifa ettiğinin açık bir şekilde belirtildiğini kaydeden Av. Küçük, “Aynı kanunun 57. maddesinde de ‘görev sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar karşısında bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır’ şeklindeki düzenleme ile de yargı faaliyetinin üç önemli unsurundan biri olan savunma faaliyetini yerine getiren avukatların kamu görevi ifa ettikleri açıkça vurgulanmıştır” dedi.
Kamu görevi yaptığı son derece açık olan avukatların hususi damgalı pasaport sahibi olma konusunda hakim ve cumhuriyet savcılarından farklı bir muameleye tabi tutulması için hiçbir geçerli sebep bulunmadığına işaret eden Av. Küçük “Bilindiği üzere; 5682 sayılı yasada kamuoyunca yeşil pasaport olarak bilinen Hususi Damgalı Pasaport, ülkemizde kamu görevi yapan 1.,2.,3. derecedeki devlet memurları ile aynı koşullardaki sözleşmeli devlet memurlarına verilmektedir. Yargının üç ayağından biri olan avukatların bu haktan yararlandırılmayıp, sadece yargının diğer ayakları olan iddia makamı Cumhuriyet Savcıları ile karar mercii hakimlerin faydalandırılmalarını çifte standart görüyoruz. 1990 yılında Türkiye'nin de imzalamış olduğu ve 'Havana Kuralları' olarak da bilinen sözleşmenin 16.maddesi' Avukatların hiçbir baskı, engelleme, taciz veya yolsuz bir müdahale ile karşılaşmadan her türlü mesleki faaliyetlerini yerine getirmelerini; yurtiçinde ve yurtdışında serbestçe seyahat edebilmelerini ve müvekkilleriyle görüşebilmelerini' sağlama görevini devlete yüklemektedir. Birçok batı ülkesinde avukatların bu ve benzer haklara sahip olduğunu dikkate alırsak; kamu görevi olan savunmanın temel unsuru avukatların da bu kapsamda kabul edilmesi ve bu yöndeki mağduriyetin giderilmesi gerekmektedir. Adalet Bakanlığı’na ve ilgili resmi kurumlara yeşil pasaport talebinde bulunacağız' ifadelerini kullandı.
ADAMOB Dönem Sözcüsü Av.Veli Küçük, aynı ve tamamen benzer durumun akademik meslek ve yaptıkları görev, hizmet kamu hizmeti olan doktorlar, diş hekimleri, veteriner hekimler, eczacılar, mimarlar ve mühendisler için de geçerli olduğunu, bu meslekleri serbest veya bağımlı da olsa ifa edenlerinde devlet kuruluşlarında görev yapan meslektaşları ile eşit koşullarda kıdem ve çalışma süreleri esas alınarak aynı haklardan yararlanmasının ve yeşil pasaport almalarının Anayasa’mızın en önemli temel kuralı eşitlik ilkesinin, demokratik, sosyal, hukuk devleti niteliğinin gereği olduğunu ifade etti. Sözlerini bu eşitsizliğin ve adaletsizliğin yapılacak yasal düzenleme ile giderilmesi için tüm siyasi partilere, temsilcilerine, milletvekillerine çağrıda bulunarak sonlandırdı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°