Mimarlardan 5 Ocak Stadına 63 Proje
Manşet Haber 16.08.2013 18:33:53 0

Mimarlardan 5 Ocak Stadına 63 Proje

Mimarlardan 5 Ocak Stadına 63 Proje

stadyum_63projeÇevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yıkılarak yerine AVM ve konut yapılması kararından sonra, Mimarlar Odası 5 Ocak Stadyum Yerinin yeşil alan olarak değerlendirilmesi amacıyla açtığı Kent İçin Dönüşüm Ulusal Mimarlık Fikir Yarışması”na 63 projenin başvurduğu açıklandı.

Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Bekir kamışlı, 5 Ocak Stadyumu Yeri için “Kent İçin Dönüşüm Ulusal Mimarlık Fikir Yarışması” açtıklarını, Mimar ve Mimarlık öğrencileri arasında açtıkları yarışmaya mimarların 33, mimarlık öğrencilerinin ise 30 proje ile başvurduğunu söyledi.

JÜRİ PROJELERİ DEĞERLENDİRİYOR

Kent İçin Dönüşüm Ulusal Mimarlık Fikir Yarışması” na katılan 63 proje Adana’da Onatça Sanat Galerisi’nde sergilendi. Mimar Cengiz Bektaş’ın başkanlık ettiği, Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Erkin Erten, Mimar Yusuf Serin, Mimar/Şehir ve Bölge Plancısı Mehmet Keskin, Mimar Samet Karyaldız’ın  seçici kurul üyesi, Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Yusuf Gürçınar, Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Bekir Kamışlı, Şehir ve Bölge Plancıları Odası Adana Şube Başkanı Ulaş Çetinkaya,  İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Abdullah Bakır, Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Ramazan Doğru’nun da Seçici Kurul Danışman Üyeleri olarak katıldığı jüri çalışmalarına başladı.

TMMOB Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Bekir Kamışlı,  yeni yapılacak bir stadyum sonrası kentin en merkezi yerinde boş kalacak 5 Ocak Stadyumu yerinin kentsel açıdan en uygun şekilde değerlendirilmesini sağlamak amacıyla “Kent İçin Dönüşüm Ulusal Mimarlık Fikir Yarışması”  açtıklarını ifade ederek şöyle konuştu:

“Yarışmanın yapılma kararı alındığından buyana 5 Ocak stadyumunun yerinin imarı ile ilgili Mimarlar odası Adana Şubesi ile birlikte İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi, Adana Osmaniye Tabip Odası ve diğer kurum ve kuruluşların itirazları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından reddedilip küçük bir yeşil alan tarifi ile plan notları değiştirilmiş AVM ve konut imarı dayatması devam etmektedir.

RANT İÇERİKLİ OLMAMALI

Adana’da kamuoyu yaratmak amacıyla açtığımız yarışmaya Adana ve Türkiye’nin bir çok yerinden mimarlar ve mimarlık bölümü öğrencilerinin farklı bakış açısıyla hazırladıkları projeler ile İmar Plan Revizyonu yalnızca rant içerikli işlevlerin uygulanması düşüncesine karşı kent için halka hizmet verebilecek düşüncelerinin de olduğunu açıkça göstermiştir. Bu bağlamda yarışmacılara katılımlarından dolayı teşekkür ediyoruz. Katılımcılarının projelerinin her birinin Adana Kentine sosyal, kültürel katkı getirecek bir işlev sahibi olduğunu düşünüyoruz. “

Kamışlı, yarışma sonuçlarının 22 Ağustos 2013 tarihinde ilan edileceğini,, ödül töreni ve sergisinin ise  24 Eylül 2013 tarihinde gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°