Minibüsçüler metroyu mahkemeye verdi
Manşet Haber 11.09.2012 23:35:44 0

Minibüsçüler metroyu mahkemeye verdi

Minibüsçüler metroyu mahkemeye verdi

Adana'da minibüsçüler, hatlarından metro duraklarına ücretsiz yolcu taşıyan Büyükşehir Belediyesi'nin haksız rekabete yol açtığını iddia ederek 'ücretsiz yolcu taşınmasının' iptali için metroyu mahkemeye verdi.

Kentin değişik yerlerinden metro duraklarına ücretsiz yolcu tanışması üzerine maddi kaybı uğradıklarını iddia eden İtimat Minibüs Kooperatifi adına üye Yasin Avar avukatı Duygu Kırbak aracılığıyla İdare Mahkemesi'nde ?yürütmeyi durdurma' talebiyle dava açtı.

'RİNG SEFERLERİ HUKUKA AYKIRI'
AB Hukuk Bürosu Avukatlarından Kırbak, minibüsçülük yaparak geçimlerini sağlayan müvekkillerinin ciddi miktarda bedel ödeyerek satın aldıkları hatlara bir de belediyenin ring seferi uygulaması başlatmasının hukuka aykırı olduğunu söyledi. Belediye bu uygulamasıyla halkın rahat ve güvenli bir ulaşımını gerekçe gösterdiğini ifade eden Av. Kırbak, 'Ancak, bu uygulama amacı dışına çıkmıştır. Ring seferleri, tüm şehirlerde belli bir duraktan diğerine arada durmaksızın yolcu taşırken Adana'da öyle olmamış ara durakların hepsinde durmaya başlanmıştır. Belediye otobüslerinin birçoğu bu sefere tahsis edilmiş, halk metro kullanmadığı halde bu araçları kullanmışlardır' dedi.

'BELEDİYENİN OTOBÜSLERİNİ DE ZARARA UĞRATIYOR'
Kentin en işlek yerleri olan Numune Hastanesi, Kıyıboyu, Kanalköprü, Barış Manço Bulvarı, PTT Caddesi, Türkeş Bulvarı, Anadolu Lisesi, Turgut Özal, Kenan Evren, Yüzüncü Yıl, Ruh Sağlığı, İsmet Atlı Bulvarı, Hilmi Kürkçü Bulvarı, Belediye Evleri, Gürselpaşa ve daha birçok yerden bu ring seferlerinin yapıldığına dikkat çeken Av. Kırbak, uygulamanın sadece bu güzergâhlarda toplu taşıma işi yapan kooperatifleri değil, belediyenin kendi otobüslerinin de zararına çalışmasına yol açtığını vurguladı. Av. Duygu Kırbak, ?'Belediye bütçesinin 4'te biri oranında zarar eden bir işletmenin bedava olarak hizmet vermeye devam etmesi halkın faydalanacağı diğer hizmetlerden istifade edememesi anlamına gelir ki bu da kamu yararı amacıyla bağdaşmayan bir yaklaşımdır'' dedi.

METRO ÜCRETİ İNDİRİLDİ
Av. Kırbak, belediyenin ücretsiz ring seferleri başlatmadan önce dolmuş kooperatifi ve özel halk otobüsleri yolcu taşıma ücretlerine zam yapıldığını ve 1,50 TL'ye çıkarıldığını anımsatarak, ?'Buna karşın metro taşıma ücreti ise 1,10 TL'den, 0,75 TL'ye indirilmiştir. Üstelik yapılan indirimlere ek olarak belediye otobüsleriyle ücretsiz ring seferi başlatılmış ve bir saat içinde metrodan otobüslere ikinci binişler de ücretsiz hale getirilmiştir'' diye konuştu.

ZARAR HABERLERİ DELİL OLARAK VERİLDİ
Av.Kırbak, mahkemeye, Büyükşehir Belediyesinin konuya ilişkin reklam afişleri ile metronun zararına ilişkin gazete haberlerinin kupürlerini kanıt olarak verdiğini, benzer konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce yapılan uygulamanın Sayıştay tarafından iptal edildiği yönündeki emsal kararı da belge olarak sunduklarını kaydetti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°