Mucize Kırmızı Tüylü Kalem !

Mucize Kırmızı Tüylü Kalem !

 Mayis. 2011de gerceklesen bir animi paylasmak istedim

Cekim gucuyle tanismam yakin zamanda oldu. Eminim bir cok defa yollarimiz kesismistir fakat bu defa bambaska reddedemeyecegim sekilde karsima dikiliverdi.

Bircogumuzun okudugu enazindan adini duydugu bir kitaptan bahsetmek istiyorum. 'The Secret' Yeri yerinden oynatan, satis rekorlari kiran kitap. Ana fikir iyi dusun iyi olsun... Dileklerin gercek olsun... Bence quantum fizigine yapilmis en buyuk kotuluklerden biridir bu kitap. Cunku o kadar baside indirgeyerek anlatirki inanacaginiz varsa da 'oyle is mi olur? her dusundugum gercek mi olacak? Diye okumaktan vazgecersiniz. Lakin ciddiye alip arastirma yaparsaniz ki ugrasmayin ben yaptim paylasmaktan da onur duyarim Einstein'dan Mevlana'ya kadar kimlerr kimlerr bu ogretiyi vermis inanamazsiniz. Kendi deneyimime gelecek olursak. 2 hafta once tatildeyken daha suyun isinmadigini hesaba katarsak bol booll kitap okuma firsatim oldu. Hani su sahil kenarinda okuyacaginiz icerigi bos okunmasi kolay diye nitelendirdigimiz kitaplar vardir ya iste ben o Secret'i secmistim. Ve kitaba karsi nasil ciddiyetsizsem artik ortadan rastgele bir sayfayi acip okumaya basladim. O bolumde tuyle ilgili anlatilan bir hikaye vardi. Aklimda ilk canlanan kirmizi tuylu bir kalem oldu uzun suredir ariyordum kendilerini lakin aradigim turden bir sey bulamamistim. En pragmatist yaklasimimla hemen istegimi patlattim madem gercek oluyor hadi gonder bakalim ordan kirmizi tuylu kalem tarzindan bir istekte bulundum. Konu kapandi kitap kapandi. Okudugum hepitopu 3 sy oldu bir de evrene yollanan bir kirmizi tuylu kalem sparisi.

Ustunden 2 hafta gecti. Tam 14 gun. Dilegimi unutmustum. Zaten buyuk bir umutla da istememistimki pesine duseyim. Annemin sehirdisina cikmasi gerekiyordu Ataturk havaalanina biraktim valide sultani huzunlubir vedalasmadan sonra ben salya sumuk aglarken kocaman tuylu sapkaya sahip gosterisli giyimli 70li yaslarinda kokos olarak adlandirabilecegimiz bir kadin yanima gelip taksime nasil gidebilirim diye sordu aksanli bir turkceyle. Ben de o istikamete gidiyorum isterseniz eslik edeyim dedim. Yolda bir guzel muhabbet ettik hani bazilariyla konusurken zamanin akisini unutsunuz ya sadece o ana odaklanirsiniz oyle bir duyguydu. Annemin gittigini tamamen unutmustum. Inanilmaz kulturlu inanilmaz tatli kisacasi inanilmaz bir kadindi. 40 yil amerikada yasamis Istanbul'a Ozel bir universitede tiyatro ogrencilerine San dersi vermek icin gelmisti. Taksime geldigimizde onunlada vedalasmak zorunda kaldik. Numaralarimizi aldik birbirimizin tam ayrilacakken Gamzecim bir dakika beklersen sana bir hediye vermek istiyorum. Torunuma almistim fakat vermeyi unuttum bir daha NY'a ne zaman donerim bilmiyorum kabul edersen sevinirim dedi. Cok duygulandim yine basladim aglamaya yarim saat once tanistigim bir kadin bana armagan vermisti. O kadar mutlu oldumki acip bakmadim bile onemi de yoktu zaten icindekinin. Hem ilk gordugu birine verdigine gore degersiz biseydir diye dusundum. Ustunden saatler saatler gectikten sonra arkadasima kadina besledigim hayranligi anlatirken ha bi de hediye vermisti diye hatirlayiverdim. Paketi actigimda icinden kirmizi tuyden olusan bir kalem cikti. Onu gordugum anda once beynim reddetme haline gecti ama karsimda duruyordu ona dokunabiliyordum zorladi zorladi cikar yol aradi biri saka yapmistir dedi ama kimsenin haberi yoktu en son pes edip kendini saldi. Sivi hale gelip akistigi hissettim resmen o gunden sonra her sey bambaska olacakti.



adanaulus

26.08.2013 16:56:25

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI