“MUHTARLIK SİYASET YAPMA YERİ DEĞİLDİR”
Manşet Haber 8.09.2020 17:04:39 0

“MUHTARLIK SİYASET YAPMA YERİ DEĞİLDİR”

“MUHTARLIK SİYASET YAPMA YERİ DEĞİLDİR”

Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, kendisinin seçim sonrası siyasi kimliğini bir kenara bıraktığını belirterek, “Belediye başkanlığı da muhtarlık da siyaset yapma yeri değildir. Bizler siyasi görüşü ne olursa olsun tüm vatandaşlarımıza adil ve eşit hizmet götürmek zorundayız. Hizmetin etkili olabilmesi için belediye ve muhtarlar uyum içinde çalışmalıdır” dedi.

Mahalle muhtarlarıyla bir araya gelen Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Belediye başkanının da muhtarların da asli görevi vatandaşa hizmet etmektir. Ben seçimden sonra siyasi kimliğimi bir kenara bıraktım, muhtarlar da siyaset yapmamalı, belediye ile uyum içinde hizmete odaklanmalı” ifadelerini kullandı.

Başkan Soner Çetin, pandemi sürecinde muhtarlarla bir araya gelememenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek, bu sıkıntılı sürecin en kısa zamanda atlatılmasını diledi.

SİYASET İÇİN DEĞİL HİZMET İÇİN YETKİ ALDIK

Belediye başkanlarının ve muhtarların halka hizmet için 5 yıl için yetki aldığını vurgulayan Başkan Soner Çetin, “Muhtarlar halkın sorunlarını belediyeye iletir, belediyeler de bu sorunlara çözüm üretir. Bir muhtar belediyeden kopuk davranırsa hizmet aksar. Bu durumda belediye yıpranır ama muhtar daha fazla yıpranır. Muhtar başına buyruk davranmamalı. Çukurova’da 27 muhtarımız var. Burada 26 muhtarımızla birlikteyiz. Burada olmayan muhtar bunun nedenini şapkasını önüne koyup düşünmelidir” dedi.

HERKESE EŞİT VE ADİL HİZMET VERİYORUZ

Güzelyalı Mahallesi muhtarının daha önce de birilerinin yönlendirmesiyle hareket ederek belediye aleyhine tavırlar içine girdiğini hatırlatan Başkan Soner Çetin, “Sonra hatasını anladığını söyleyerek yanıma geldi ve özür diledi. Biz de beyaz bir sayfa açtık. Birilerinin dolduruşuna geldiğini iddia etti. Biz de her şeyin üzerine sünger çektik. Ancak sonra gördük ki birilerinin kuklası olmuş. Ben belediye başkanı olarak siyaset yapmıyorsam muhtar da yapmamalı. Vatandaş bize hizmet yapalım diye oy verdi. 31 Mart’tan sonra sonuç belli olduktan sonra ‘Herkesin başkanı’ olacağım dedim. Öyle de yapıyorum. Hizmet götürürken bize ne kadar oy çıktığına bakmıyorum. Çünkü biliyorum ki aldığımız yüzde 60’ın oyun hepsi CHP oyları değil. Diğer partilere gönül vermiş hemşehrilerimden de oy aldım” şeklinde konuştu.

GÜZELYALI’YA TEMSİLCİLİK AÇILIYOR

Başkan Soner Çetin, 26 mahalle muhtarıyla uyum içinde çalışmaya devam edeceklerini ifade ederek, bundan sonra Güzelyalı Muhtarını muhatap almayacaklarını kaydetti. Güzelyalı Mahallesinde hizmetlerin sürekliliği için bu mahalleye muhtarlık iletişim merkezi kuracaklarını ve bir temsilci atayacaklarını açıklayan Başkan Soner Çetin, vatandaşların taleplerini ve sorunlarını bu temsilciliğe ileteceklerini söyledi.

HİZMETLERDE AKSAMA OLMAYACAK

Başkan Soner Çetin, pandemi sürecinde belediye hizmetlerinin aksamaması için yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirterek, “Bir yandan pandemi ile mücadele ederken diğer yandan da olağan belediyecilik hizmetlerini eksiksiz yerine getirmeye çalıştık” dedi.

Başkan Soner Çetin konuşmasının ardından muhtarların istek ve sorunlarını dinledi, sorunların çözümü için ilgili birim müdürlerine talimat verdi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°