Yıl 1980. Fahri Korutürk’ün yedi yıllık görev süresi dolmuştu. Türkiye Yedinci Cumhurbaşkanını seçecekti. Cumhurbaşkanını Meclisin seçtiği günlerdi. 450 Milletvekilimiz vardı ve cumhurbaşkanı seçilebilmek için oyların üçte ikisini almak gerekiyor ama hiçbir aday geçerli çoğunluğu sağlayamıyordu.

Defalarca oylama yapıldı. Adına “nafile turlar” dendi. Gün geçtikçe işler zıvanadan çıktı. Milletvekilleri işi sulandırmış, adeta dalga geçiyorlardı. Aday olmadığı halde Necmettin Erbakana’a, Bülent Ersoy’a, Ajda Pekkan’a oylar çıkıyordu.

Erbakan ayrı tellerden çalıyor, bir gün, Kadayıfın altı kızardı,” diyor, ertesi gün daha da cüretkarlaşıyor, “Kanlı mı olacak kansız mı,” diyerek bir şeyler anlatıyordu.11 Eylül 1980’e kadar, tam 124 tur oylama yapılmış, hala sonuç alınamamıştı. Ertesi sabah Kenan Evren dayadı tankları Meclis’in önüne ve işi kökünden halletti.

Sonraki olayları benim yaşımda olanlar son derece net olarak hatırlayacaktır. Kenan Evren bir anayasa hazırlattı. Bu bir tepki anayasasıydı. Anarşiden, istikrarsızlıktan bıkan halk yüzde 91,37 kabul oyuyla anayasayı kabul etti.

Evren buna rağmen kendi takvimi uyarınca seçimler yaptı ve Çankaya’yı sahibine teslim ederek ayrıldı.

Sonra güya demokratik bir süreç başladı. Erbakan her seçimde oylarını yükseltiyor, çok bilmişler, “Korkma, bunların yüzde üç kemikleşmiş oyu var; daha fazla alamazlar,” diyordu. O kemikleşmiş oylar beşe, yediye, ona çıktı, grup kuruldu, meclise girildi.

Bize yine, “Endişelenmeye gerek yok,” deniyordu. Çünkü,

• Cumhurbaşkanımız vardı,

• Ordumuz vardı,

• Yargımız vardı.

• Hukukumuz vardı.

• Anayasa Mahkememiz vardı.

Şimdi hiç biri yok. Ama onların çocukları iktidar. Artık daha güçlüler. Artık daha pervasızlar.

• “Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye. Millet isterse gidecek tabi,” ya da,

• “Biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almış bir partiyiz,” diyebiliyorlar.

• Defalarca bakan, müfredat sistem değiştirdiler ve Avrupa’nın en cahil nüfusunu yetiştirdiler.

• “Aya dört gidiş, dört geliş yol yaptık desek inanacak bir seçmen kitlemiz var,” diyorlar ve o kitle kendisiyle dalga geçildiğin bile farkında değil..

• “Kılıçdaroğlu da kim oluyor, Reis atomun çekirdeğini parçaladı,” diyen iddialı kanaat önderleri var.

BEN SADECE;

• İLGİSİZLİĞİN, İLKESİZLİĞİN, İHMALKARLIĞIN, LAKAYTLIĞIN, BİR ADIM İLERİSİNİ GÖREMEMENİN NELERE MAL OLACAĞININ KISA BİR PANAROMASINI HATIRLATMAYA ÇALIŞTIM.

• KENSİNE AİT PLANI OLMAYANLAR BAŞKALARININ PLANINA DAHİL OLURLAR.

• BU PAZAR TÜRK SİYASI TARİHİNİN MİLADIDIR.

• SONUÇ DA BİR MÜHÜR NESAFESİNDE. SİZ BİLİRSİNİZ.