OBAMA’ya Açık Mektup

OBAMA’ya Açık Mektup

Sayın Başkan,
Dünya barış gününde Suriye’ye savaş açacağınızı ilan ettiniz. Bu mektubu, sizin fikrinizi ve verdiğiniz kararı değiştirmek, insafa ve izana çağırmak için yazmadım. Bu safdillik olur. Çünkü emperyal güçler çıkarlarına hizmet etmeniz için sizi o makama seçtirdiler.
Emperyal güçlerin çıkarı da, Ortadoğu’nun petrollerine el koyarak enerji güvenliğini sağlamak, İsrail’in bölgede varlığını sürdürebilmesi için ne gerekiyorsa onu yapmaktır. Daha dün siz zencilere köpek muamelesi yapıyorlardı, bugün sizi kullanarak dünyaya zulmediyorlar.
Ben bu mektubu tarihe not düşmek için yazdım.
Tarih bize göstermiştir ki ABD nin demokrasi, özgürlük ve insan hakları kaygısı hiç mi hiç olmamıştır. ABD kim çıkarlarına hizmet ederse, kim kendi kucağına oturursa ona destek verir, ona arka çıkar.
ABD o kadar ikiyüzlüdür ki, şeriatla yönetilen, demokrasinin zerresi olmayan Suudi Arabistan’la aşna fişnedir. Ama öte yandan seçimle iktidara gelmiş Allende’yi devirir. Sandığın gücüyle başkan olmuş Hugo Chavez’i iktidarından etmek için her türlü madrabazlığı yapar. İşine gelmezse, kendi adamı Mursi’yi koltuğundan eder.
ABD, dünyanın diğer ülkelerini ya İsrail gibi yanında ister ya da Türkiye gibi emrinde ister. BUSH, Irak’ı işgal etmeden önce: “Benim yanımda ya da emrimde değilseniz karşımdasınız. Tanrı istedi, biz de Irak’ı işgal ettik.” diyordu.
İsrail, çok güçlü Yahudi lobisini de arkasına alarak gerektiğinde size kafa tutabiliyor.
Bizim Sayın Başbakanımız Tayyip Erdoğan ise, Irak’taki Amerikan askerleri için Wall Street Journal’ deki yazısında: “Kahraman çocuklarınızın anavatana en az kayıpla dönmesini umuyor ve dua ediyoruz.” diyordu.
Evet, Kahraman çocuklar en az kayıpla anavatana döndüler ama arkalarında 1.7 milyon Irak’lı müslümanı toprağa gömdüler. Irzına geçtiler Irak’lı kadınlar ve genç kızların. Ve bizimkilerin gıkı bile çıkmadı.
Sayın Başkan,
Bertolt Brecht demiş ki: 'Bu ilk savaş değil, ondan önce de başka savaşlar oldu. En sonuncusu bittiğinde kazananlarla kaybedenler vardı. Kaybedenlerin tarafında yoksul halk açlıktan kırıldı. Kazananların tarafında açlıktan yine kırıldı yoksul halk'.
Evet, Suriye’de başlatacağınız bir savaşın sonunda da aynen böyle olacaktır. Dünyaya dayattığınız bu acımasız, insafsız ve vahşi süreçte, arkanızda kuvvet olmadıkça, adil olmak, doğru olmak, haklı olmak ya da haklı sayılmak yetmiyor.
Bizim Anadolu Rumlarının bir atasözü vardır: “Ölü gözünden yaş akmaz”. Bugüne kadar bizim hükümetin ve sizin kışkırtmanız sonucu Suriye’de yüz bin insan yaşamını yitirdi ve onların gözünden yaş aktığını ne gören ne de duyan oldu.
Ama vaatlere kanıp bizim ülkemize yerleşen Suriyelilerin gözlerin acıyı okuyabilirsiniz, akan gözyaşını görebilirsiniz. Daha şimdiden Suriye’li kadınlar Adana’da fuhuş batağının derinliklerinde kişiliklerini ve özsaygılarını yitirmiş durumdalar.
'Savaşı yaşlı adamlar ilan eder, genç adamlar ölür.' Demiş Disraeli. Bu savaşta da aynen böyle olacak. ERDOĞAN ve OBAMA bu savaşı çıkaracaklar ama olan yine gençlere olacak. Onlar ölecek bu savaşta.
Amerikan askeriyle yapılan bir söyleşide, Bertrand Russell savaş hakkında bakın neler söylemiş.
“Zorbalığı ve ölümü gördünüz, ama savaş hakkında bir şey bilmiyorsunuz O Hayatın karşıtıdır: ölü ağabeyine ağlayan umuttur; kucağındaki kopmuş kollarına ağlayan akıldır; ölümüne tecavüz edilmiş namustur.
Şeref mi? Bu savaşta şeref yok makineli tüfekler öldürdü onu. Eğer onlar öldüremediyse toplar öldürdü. Onlar öldürmediyse klor gazı kesin öldürmüştür”
“Tüm savaşlar iç savaştır, çünkü tüm insanlar kardeştir.” demiş bir düşünür.
“Bütün savaşları dövüşemeyecek kadar korkak olan bu yüzden de kendileri adına dövüşmek için dünyanın gençlerini cepheye süren hırsızlar çıkarır.” demiş, Edwin Starr. Evet, bütün savaşlara baktığımızda; yaşlı adamlar için genç adamların öldüğünü görürüz.
Savaşı zenginler çıkarır ve yönetir. Vatan, millet, sakarya edebiyatı yaparak, savaş davulları çalarak yoksulları sürer cepheye. Bu süreçte yoksulların payına ölüm ve ölümden de beter yaralanmak ve sakat kalmak düşer. Yoksullar için korku ve sefalettir. Yakar, yıkar, öldürür, yok eder.
Sayın Başkan,
Şunu da unutma!
Irmakla kayanın savaşını sürekli ırmak kazanırmış. Bu ırmağın güçlü olmasından değil, sürekli olmasındanmış. Hiç kuşkun olmasın eninde sonunda, erinde gecinde bu dünyanın savaşını sürekli olanlar, yani haktan, adaletten, doğruluktan yana olanlar kazanacaktır.
“Harp zorunlu ve kaçınılmaz olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça harp bir cinayettir.” demiş, Mustafa Kemal.
O, ülkesinin bağımsızlığı, hürriyeti ve onuru için savaşmak zorunda kaldı. Siz bu savaşın sonunda cinayet işleyen bir katil durumuna düşeceksiniz. Tarih sizin hakkınızda “katil başkan” diye not düşecek.
01 Eylül 2013
Mahmut TEBERİK

Mahmut TEBERİK

2.09.2013 01:29:18

YAZARLAR


KAYIP ALTIN KEMER ŞAMPİYON GÜREŞÇİDE

ULUSLARARASI FOTOĞRAFLAR ADANA TEPEBAĞ’DA GÖRÜCÜYE ÇIKTI

ÇALIŞANLAR ARTIK ‘RUH SAĞLIĞI İZNİ’ DE ALIYOR!

ABB BAŞKANI MEZUN OLDUĞU LİSAYİ ZİYARET ETTİ

TEKİN: MUHTARLARIMIZLA HİZMET SÖZLEŞMESİ YAPACAĞIZ

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI’NDA REKOR MERT DEMİR KONSERİNDE

BU BESİNLER, ALZHEİMER VE PARKİNSON RİSKİNİ AZALTIYOR!

"YANGINDAN MAL MI KAÇIRIYORSUNUZ?"

DÜNYA SANAT GÜNÜ’NDE ÜÇ SANATÇIYA ÖDÜL

İLACA ERİŞİM ENGELLENEMEZ!

BİRİKTİRME HASTALIĞI BELİRTİLERİ!

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALINDA HER GÜN ETKİNLİK

A.KADİR KAÇAR YAZDI/ DDY ÇILDIRMIŞ OLMALI...

TARKAN, YARININ KÖYLERİ İÇİN ADANA’DA

“ŞİDDET EN YAKICI SORUN HALİNE GELDİ”

“SEYHANLILARA VERDİĞİMİZ SÖZÜ TUTACAĞIZ”

SEYHAN’DA AK PARTİ’DEN 3 İSİM MHP'DE