ÖFKE KONTROLU VE STRESS YÖNETİMİ DESTEĞI
Manşet Haber 2.10.2016 14:20:34 0

ÖFKE KONTROLU VE STRESS YÖNETİMİ DESTEĞI

ÖFKE KONTROLU VE STRESS YÖNETİMİ DESTEĞI

Adana(Ulus) -zabita.psikolojil.destek (2)

zabita.psikolojil.destek

zabita.psikolojil.destek (1)Adana Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan zabıta ve belediye otobüs şoförlerinin vatandaşlarla iletişimini güçlendirmek, iş verimliliğini ve hizmet kalitesini arttırmak amacıyla öfke kontrolü ve stres yönetimi terapisi verilmeye başlandı.
Adana Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı Psikolojik Danışmanlık, Aile Sağlığı ve Eğitim Merkezi’nde görevli Psikolog Fazıl Çağrı Oğuz, zabıta ve belediye otobüs şoförlerine öfke kontrolü ve stres yönetimi konusunda ilk semineri verdi.
Psikolog Fazıl Çağrı Oğuz, özellikle yoğun strese maruz kalınan işlerde öfke kontrolü ve stres yönetimi alanında psilokojik destek almanın bireylerin hem kişisel, hem de mesleki alandaki ilişkilerine olumlu sonuçlar yansıtacağını belirtti.zabita.psikolojil.destek (1)
UZMAN DESTEĞİ
Stresle baş etme ve öfke kontrolü alanlarında bir uzman eşliğinde bireysel olarak kişilerin kendilerine gelişim sağlamasının var olan süreci işlevsel biçimde yönetmelerine katkıda bulunacağını kaydeden Fazıl Çağrı Oğuz, “Stresle baş etme becerilerinin geliştirilmesi, gevşeme teknikleri, öfkeyi tetikleyecek olumsuz otomatik düşüncelerin değiştirilmesi, iletişim ve problem çözme becerilerinin geliştirilmesi gibi alanlarda uzman eşliğinde desteğin alınmasının sorunun çözümüne yönelik önemli bir adım olacağını düşünüyoruz” dedi.
Psikolog Oğuz, öfke kontrolü ve stres yönetimi seminerlerinin içinde iletişimin geliştirilmesi, çatışma çözümü teknikleri, kişinin karşısındaki insanın öfkesini yönetebilme tekniklerini kapsadığını bildirdi.
HAYATIN ZORLUKLARINA GÖĞÜS GERMEYİ SAĞLIYORLAR
Adana Büyükşehir Belediyesi personeline psikolojik destek veren PsikolojikDanışmanlık, Aile Sağlığı ve Eğitim Merkezi’ne başvuran vatandaşlar da aynı hizmeti ücretsiz alıyor. Personel, aile, çocuklar ve çocukların eğitimi konularında destek hizmeti veren merkez, çocukların sınav başarılarına yönelik terapi seanslarını da rutin olarak yürütüyor. Ruh sağlığı uzmanları, Büyükşehir Belediyesi personelinin iş verimliliğini artırmak, stresle başa çıkma yöntemlerini öğretmek ve hayatın zorluklarına daha rahat göğüs germelerini sağlamak için çalışmalarını sürdürüyor.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°