ÖĞRENCİLERİ SERGİ İLE ANIYOR
KÜLTÜR-SANAT 26.04.2021 16:05:50 0

ÖĞRENCİLERİ SERGİ İLE ANIYOR

ÖĞRENCİLERİ SERGİ İLE ANIYOR


Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü Öğretim Görevlisi Filiz Yıldız, geçen yıl hayata veda eden hocası Ali İsmail Türemen için düzenlenen sergiye 'Neye Nasıl Bakarsan O Sana Öyle Bakar' adlı eseri ile katılıyor.
Ali İsmail Türemen için düzenlenen 'Maviye Özlem' adlı serginin 1 Mayıs - 3 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirileceğini belirten Öğretim Görevlisi Filiz Yıldız, “Bundan 1 yıl kadar önce aramızdan ayrılan kıymetli hocam Ali İsmail Türemen adına, Marmara Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi’nde yetiştirdiği öğrencilerinin açtığı 'Maviye Özlem' adlı sergi ile anıyoruz. Bu sergide ben de yetiştirdiği öğrencilerinden biri olarak yer alıyorum. Sergi katalogunda hocam ile dersinde yaşadığım bir anım da var. Sergiye hangi eserimi göndermeliyim acaba diye düşünerek eser görsellerine baktım. Bir duvar tabağımda kıymetli hocamın isimlerinin baş harflerini ve yüreğindeki maviyi gördüm. Bu bir tesadüf değildi sanki. Hocamın iki isminin baş harfleri ve yüreğindeki mavi vardı. Sanki bu gün için yapmıştım. Eserimin adı ise 'Neye Nasıl Bakarsan O Sana Öyle Bakar'. Seni her zaman sevgi ve saygıyla anacağız” dedi.
Uzun yıllar Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Sanat Eğitimi ve Yüzeysel Tasarım dersleri ile yüzlerce sanatçı ve sanat eğitimcisine hocalık yapmış olan Ali İsmail Türemen’in aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinin kurucu hocalarından olduğunu söyleyen Yıldız,” Bu kurumda da uzun yıllar pek çok öğrenci yetiştirmiştir. 2016 yılının Mayıs ayında öğrencisi Aysun Çölbayır Diniz'in Bursa'da açtığı Akeramos Sanat Merkezi'nin açılış sergisini eşi Ressam Berna Türemen ile gerçekleştirmişlerdir. 5 yıl sonra yine aynı gün sanat hayatını sürdüren ve pek çok üniversitede sanat eğitimi veren 30 öğrencisi 'Maviye Özlem' sergisi ile hocalarını selamlıyorlar” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°