Eğitim İş Sendikası, nöbet görevi yapan öğretmenlere 2016 yılında aylık brüt 98,00 TL, 2017 yılında ise aylık brüt 140,00 TL ücret ödeneceğini, kararlı bir şekilde sürdürdükleri “nöbet tutmama“ eylemi sonucunda “Hak verilmez alınır” ilkesiyle elde edilen bir kazanım olduğunu açıkladı.
Eğitim İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:
'Sendikamız, 1 Mart 2012 tarihinde bir imza kampanyası ile başlattığı nöbet tutmama eylemi süreci, Milli Eğitim Bakanlığı’nın gereken düzenlemeleri yapmaması üzerine değişik eylem biçimlerinde devam etti. 5 Ocak 2015 tarihinde ise bütün eğitim-öğretim dönemi boyunca öğretmenlerin süresiz olarak nöbet tutmama eylemine dönüştürüldü.
“Nöbet Tutmama” eylemimize Ocak 2015’ten itibaren bazı sendikalar da katılacaklarını açıklamışlardır. Farklı eylem türleri önerseler de nöbetin angarya görülmesi ve ücretlendirilmesinin istenmesi, eylem çağrımızın sendikalar arasında ve kamuoyunda karşılık bulduğunu göstermiştir.
Eylemlerimiz sonucunda 2015 yılı toplu sözleşme döneminde konu görüşme gündemine girmiştir. Her ne kadar talep ettiğimiz haftada 6 saat ek ders ücreti ödenmesi ve yapılan nöbet görevinin norma dahil edilmesi kabul edilmemişse de nöbet görevi yapan öğretmenlerimize 2016 yılında aylık brüt 98,00 TL, 2017 yılında ise aylık brüt 140,00 TL ücret ödenecek olması, kararlı bir şekilde sürdürdüğümüz “nöbet tutmama“ eylemi sonucunda “Hak verilmez alınır” ilkesiyle elde edilen bir kazanımdır.
Eğitim-İş başından beri 4688 sayılı yasayı reddederek grevli ve toplu sözleşmeli sendika yasasını savunmuş, yaptırım gücü olmayan toplu görüşme süreçlerine de lafta toplu sözleşme sürecine de hep karşı olmuştur. Çünkü emeği yok sayan, sermayenin yanında duran bir yönetim anlayışı ile ona payanda olan, arada bir efelenen sonra da iktidarla yan yana, omuz omuza duran yalancı pehlivan sarı sendikalar ve konfederasyonların tutumuyla kazanım elde edilemeyeceği gün gibi ortadadır.
Toplu sözleşmede verilenler ise AKP Müstafi hükümetinin Cumhurbaşkanının dayatmasıyla erken seçime gidecek olması nedeniyle kamu çalışanlarına şirin görünmeye çalışmasının ürünüdür. Kapalı kapılar arkasında yapılan pazarlıklar sonucunda ortaya çıkan bu toplu sözleşme kamu çalışanlarının hak ve taleplerini karşılamaktan çok çok uzaktır.
Dolayısıyla Eğitim-İş “Nöbet Tutmama Eylemi” de dahil hedeflediği kazanımları elde edinceye kadar kararlı bir şekilde demokratik ve meşru mücadelesini sürdürecektir.'
