OHAL DEĞİL, DEMOKRASİ İSTİYORUZ
Manşet Haber 22.07.2016 22:55:32 0

OHAL DEĞİL, DEMOKRASİ İSTİYORUZ

OHAL DEĞİL, DEMOKRASİ İSTİYORUZ

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz,Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin her zaman darbelere karşı olduğunu,, demokrasinin vazgeçilmez olduğuna inandığını bildirdi.

15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen askeri darbe girişimini şiddetle kınadıklarını ifade eden Emin Korkmaz, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Darbe sonrası gidişat ayrıca endişe vericidir. Darbeyi fırsata çevirip, bir sivil darbe yapılması, rejimin daha da otoriterleştirilmesi kabul edilemez. Darbe girişimi, başkanlık yoluna giden bir fırsat olarak görülmemelidir.

Darbeyi gerekçe gösterip, halkın egemenliğini kısıtlayacak, hukuku geri plana atacak 'olağanüstü hal” gibi uygulamalara başvurulmasını doğru bulmuyoruz.

Bakanlar Kurulu'nun OHAL ilanı sivil darbe ile Başkanlık sisteminin Başkomutanlık adı altında uygulanması, kurumsallaştırılması anlamına gelmektedir. OHAL ile Meclis devre dışı bırakılmakta, hukuk askıya alınmakta ve tüm yönetim KHK'lara dayanarak Cumhurbaşkanına verilmektedir.

Darbe girişimi sonrası gerekli soruşturma ve araştırma süreçleri gerçekleştirilmeden, hukukun temel ilkeleri gözetilmeden yapılan kamudan görev almaların cadı avına dönüştürülmesinden endişe duymaktayız.

Darbeciler demokratik hukuk devleti ölçütlerine göre yargılanmalıdır. Gündeme getirilen 'idam” gibi insanlık dışı bir cezanın tartışılması yerine hukukun üstünlüğü tesis edilmelidir.

Ülkemizin 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana içine çekilmeye çalışıldığı karanlık girdaptan çıkışı OHAL uygulamalarıyla değil, daha fazla demokrasi, laiklik, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, yargıda bağımsızlığın sağlanması, evrensel hukuk ve adaletin tesisiyle mümkündür.

TMMOB'nin demokratik, özgür ve laik bir Türkiye için emek ve demokrasi örgütleriyle ortak mücadelesi sürecektir. Ne Darbe, Ne Dikta, Yaşasın Bağımsız, Demokratik Türkiye!..

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°