Okul Müdürünün hünerleri!
Manşet Haber 5.11.2012 14:16:46 0

Okul Müdürünün hünerleri!

Okul Müdürünün hünerleri!

Adana(Ulus)--Yüreğir İlçesi Kiremithane İlköğretim Okulu’nda yaşananları Eğitim Sen Şube Başkanı Kamuran Karaca, kamuoyu gündemine taşıdı, Milli Eğitimin de bu okulu mercek altına almasını istedi.

Eğitim Sen Şube Başkanı Kamuran Karaca, Kiremithane İlköğretim Okulu Müdürünün öğretmen ve velilere yönelik tavırlarını kamuoyu ile paylaştı. Karacan yazılı açıklamasında, böyle bir idarecinin Eğitim Öğretim ortamında yarattığı tahribatların engellenmesini istediklerini ifade ederek konuyu İl Milli Eğitim Müdürlüğüne şikâyet edeceklerini ifade ederek şöyle dedi:

“2012-2013 Eğitim Öğretim yılında okutulacak seçmeli derslerin belirlendiği Eylül ayı içerisinde, okul müdürü İrfan Ayanoğlu bazı idareci, öğretmenler ve velileri okul salonuna toplayarak, yönlendirme yaparak ağırlıklı olarak dini bilgiler başlıklı (Hz. Muhammed’in Hayatı, Temel Dini Bilgiler, Kuran-ı Kerim) derslerinin seçilmesi yönünde velileri yönlendirdiği, diğer başlıklardaki dersleri seçmek isteyenlere; o derslerin öğretmenlerinin olmadığı açıklamaları yaptığı duyumları üzerine okula giderek okul müdürüyle görüştük. Böyle bir tutumu varsa bunun yönetmeliklere aykırı olduğunu, seçmeli derslerin öğrenci tarafından velisiyle birlikte seçilebileceğini belirtik, idarenin bunun dışında farklı bir tutum almasının yanlış olduğunu ilettik.

Sonuç olarak, bu okulda Hz. Muhammed’in Hayatı, Temel Dini Bilgiler, Kuran-ı Kerim ve Matematik Dersleri seçmeli ders olarak belirlenmiştir.

Okul müdürü tamamen sendikal faaliyet kapsamında yaptığımız bu uyarıyı okul yönetimine müdahale olarak değerlendirmiş, şube başkanı Kamuran Karaca ve şube yürütme kurulu üyesi Abdullah Yalçın hakkında Milli Eğitim Müdürlüğüne şikayetçi olmuş ve cezalandırılmamız konusunda dilekçe vermiştir.

4688 sayılı yasa çerçevesinde Eğitim ve Öğretim ile ilgili bir çok konuda yıllardır yaptığımız çalışmalardan ve sendikal yetkimizden kaynaklı haklarımızdan haberi olmadığını düşündüğümüz, ya da okulunda aşağıdaki birçok olumsuzluğu yaşatan okul müdürü bu çalışmalarının engellenmemesi için olacak ki 22 yıllık sendikal çalışma sürecinde ilk defa karşılaştığımız böyle bir şikayette bulunabilmiştir.

Okul müdürü tarafından okulda yaşatılan emrivaki ve olumsuzluklar artarak devam etmektedir.

2012-2013 Eğitim Öğretim yılı başında seçmeli dersler konusunda velilerden, öğretmenlerden gelen önermelerin değerlendirilmemesi. Bu nedenle seçilebilecek seçmeli derslerin engellenmesi sonucunda 5 öğretmenin norm kadro fazlası durumuna düşürülerek farklı okullarda görevlendirilmesine neden olunmuştur.

Öğrenci velilerinin  dini duygularının istismar edilerek yönlendirilmesi, bu yolla okuldaki bazı öğretmenlerin veliler tarafından “siz bizi seçmeli dersler konusunda yanlış yönlendiriyorsunuz” gibi suçlamalara maruz bırakılarak velilerle karşı karşıya getirilmesi ,

2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı için Ekim ayı içerisinde seçimi yapılan Okul Aile Birliği Başkanlığı için aday olan öğrenci velilerinden birini seçmeli derslerin belirlenmesi sırasında yaşananlar hakkında konuşmak isteyince Okul müdürü tarafından susturulması ve “Kiremithane Cumhuriyetinde Herkes Müslüman’dır) diye konuşmasına başlayan bir diğer veliyi mikrofonda konuşması için teşvik etmesi,

2012-2013 Eğitim Öğretim Yılında başka bir okula giden öğretmen hakkında, gittiği okul müdürüne “O Öğretmen grup oluşturur, okul düzenin bozar” şeklinde sözler söylemesi, ve bu Türkçe öğretmeni hakkında aynı öğretmen için kiremithane ilköğretim okulunda 2011-2012 Eğitim Öğretim Yılında eşinden boşanmış olmasından kaynaklı durumunu istismar ederek, sene boyunca çeşitli ortamlarda “ boşamış olduğu için bunalımda” gibi sözler söylemesi,

Öğretim yılı başında 3 Kadrolu İngilizce öğretmenin Normda görülmesine rağmen burada yapılan yanlışlıktan kaynaklı 3 İngilizce öğretmenin de şu anda farklı bölge okullarında da görevlendirilmesi,

Okulda geçen eğitim öğretim yılında başlatılan “Mürekkep Damlası” projesi kapsamında okul koridorlarında oluşturulan panolara dizilmek istenen ansiklopedilerden bazı resimlerin öğrenciler için sakıncalı diye yırtılması (Ana Britanica Picasso’nun kübist akım ile ilgili bir resmi),

2011-2012 Eğitim Öğretim yılı sene sonu mezuniyet töreninde, Adana escort okul birincisi olan öğrenciye ailesinin siyasi görüşü nedeniyle sembolik olarak her yıl verilen ödülün verilmemesi,

2011-2012 Eğitim Öğretim Yılında 8. Sınıf öğrencilerine evden Diyarbakır escort kaçan bir kız öğrenci için bazı öğretmenlerinde bulunduğu ortamda “Şeriat yasalarına göre” diye başlayan öğrenci aleyhinde değerlendirme yapması,

Kiremithane İlköğretim Okulu müdürü, okul müdür yardımcısı odasında 2 bayan öğretmenin yanında  küfürler ederek sabahçı öğretmenlerden bazıları hakkında tehditler savurması,

Yukarıda yaşanan olaylarda da görüldüğü gibi okul müdürü okul Antalya escort yönetiminde tarafsızlığını yitirmiş ve eğitim öğretim ortamını bozucu uygulamalara yönelmiştir.”




YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°