Onatça, TÜRKONFED Başkanı
Manşet Haber 1.09.2012 20:42:18 0

Onatça, TÜRKONFED Başkanı

Onatça, TÜRKONFED Başkanı

Adana(Ulus)--Ülke sathına yaygınlığıyla Türk iş dünyasının en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) başkanlık görevine Süleyman Onatça seçildi. Kendisine layık görülen yeni görevin gurur kaynağı olduğunu belirten Onatça, “Bütün çaba ve projelerimiz ekonomisi güçlü, iş insanı mutlu bir Türkiye için olacak” dedi.

TÜRKONFED Yönetim Kurulu, kendi içinde yaptığı bir seçimle yönetim kademesini yeniledi. Konfederasyonun yeni Yönetim Kurulu Başkanı, 1 Eylül 2012 tarihi itabariyle, Süleyman Onatça oldu. TÜRKONFED’in kurulduğu 2004 yılından bu yana yönetim kurulu üyeliği ve başkan yardımcılığı görevleri üstlenen Süleyman Onatça, layık görüldüğü görevin kendisi için gurur kaynağı olduğunu söyledi.

ÖNEMLİ BİR SORUMLULUK
10 binden fazla iş insanının sivil çatı kuruluşu TÜRKONFED’in yurt genelinde 16 federasyon ve 130 dernekle temsil edildiğini vurgulayan Onatça, konfederasyonun asıl gücünü tarafsızlık, bağımsızlık ve şeffaflık ilkelerinden aldığını söyledi. Böyle bir kuruluşun başkanı olmanın ağır bir sorumluluğu da beraberinde getirdiğini kaydeden Onatça, “Takım çalışmasına inanan biriyim. Yönetim kurulumuzda çok değerli arkadaşlarımız var. Federasyon yöneticilerimizden dernek başkanlarımıza yeni bir çalışma dönemine gireceğiz” diye konuştu.

ÇÖZÜMLER GELİŞTİRECEĞİZ
Görevi devraldığı Erdem Çenesiz başta olmak üzere kendisinden önceki başkanlar gibi özveriyle çalışarak TÜRKONFED’i daha ileri noktalara taşıyacaklarını söyleyen Süleyman Onatça, “Bütün çaba ve projelerimiz ekonomisi güçlü, kendine güvenen mutlu iş insanlarının yer alacağı bir Türkiye için olacak” dedi.
Onatça, her gün daha fazla önem kazanan sivil toplum kuruluşlarının görevlerinin büyüklüğüne inanan biri olarak, diğer kuruluşlarla da işbirliğine önem vereceklerini belirtti. Onatça, “İş dünyasının genel ve güncel sorunlarının başta hükümet yetkilileri ve bürokratlar olmak üzere ilgili kesimlere çözüm önerileriyle birlikte aktarılması görevini en iyi şekilde yerine getireceğiz” şeklinde konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°