Daha işin başında “topal ördeksiniz, meclis çoğunluğu bizde, sizi çalıştırmayız” açıklamalarını yapanlar başkası değildi; bu “iktidardı”, bu “iktidarın” sözcüleriydi…
Öyle yapmadığını düşününler Adana Anakent Meclis toplantılarına ya da bir başka CHP’li Anakent Meclis toplantılarına izleyici olarak katılsınlar da görsünler!
Görevli belediyenin “önerisi” gerekliymiş gibi değil de, belediye kendine rant saüğlayacak işler peşindeymişçesine “ret” parmaklarını kaldırıyorlar!
Amaç “meclisi” çalışır olmaktan çıkarmak, “meclisi” işlevsizleştirmek, “sorunu” savsaklamak…
Aynısının çoğunu mecliste yaşamıyor muyuz?
Şu ana dek, “muhalefetin” verdiği “meclis araştırması” isteminin tamamının “ret” edildiğini bilmeyen yok sanırım…
Bir kaçını anımsayalım:
Yurttaşı yoksulluğa sürükleyen nedenler, ekonomideki olumsuzluğun nedenleri, döviz kurunda artışın nedenleri, elektriğe yapılan zam, motor kuryelerin sorunları, hekimlerin istifası ile yurtdışına gitmelerinin nedenleri, iş cinayetlerinde yaşanan artış…
Benzerlerinin de Anakent Belediyelerinde yaşatılarak “topal örnek” örneğini gerçekleştirdiklerini bilmeyen yok!
***
Geçtiğimiz günlerde Adana/ Yüreğir Belediyesi’nin “üç yılda” yaptıkları tanıtılmıştı…
Geniş duvarda “çift ekran” kullanılarak gösterilen “üç yılda”; parklar, spor tesisleri, kentliye destek, kentsel yapılaşma gibi birçok “işler” yer sıralanıyordu.
AKP’li Yüreğir Belediyesi’nin ne meclis baskısı kaygısı vardı, ne “topal ördek” sayılma derdi vardı, ne de yönetimsel bir sorunu vardı…
Yüreğir’i yaşanılır bir kent yapmak, ırmağın karşısının olanaklarına kavuşturmak için gecesini gündüzüne kattığını söylerken, Yüreğir’de değil de Çukurova’da yaşadığını gizleyemişti ne yazık ki…
Adana’ya gelen “iktidarın” bakanları, vekilleri Yüreğir’e uğramadan gitmeyecek denli güçlüydü açıkçası…
“Üç yılda” yaptıklarına bakıldığında kentlinin gönencini/ erincini artırıcı hangi ekonomik güçlenmeyi sağladığını soruyorum örneğin; sokak lambalarını, kanal kıyısı aydınlatmasını, bank sayısını, dağıtılan erzak paketini düşünmüyorum, asıl görevi sayıyorum onları…
***
Bunları anlatmamın nedeni, eski Kayseri Milletvekili, AKP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin, CHP’li Anakent Belediyelerinin birlikte açılış töreni düzenlemeleri nedeniyle ilgili sözleri…
Özhaseki’nin Kayseri Belediye Başkanı olduğu süreç gizemini sürdürüyor; bu bir anımsatma olsun!
CHP’li belediyelerin yaptığı açılış için “Türkiye’nin en büyük şehirlerindeki belediyelerin üçbuçuk senedir ciddi bir tek açılışına şahit olamazsınız. Sadece birkaç tane heykel açılışını gördüm, bir de Adana’da tek katllı bir kreşe onbir tane başkan dizilmiş temel atıyorlar. Elle tutulur bir tane hizmet göstermezler” diyor!
AKP’li Özhaseki’nin görmek istediği, yapılmasını beklediği nasıl bir “hizmet” onu bilmiyorum da; ya iki yakayı bağlayacak bir köprü daha, ya da çok katlı bir beton yapı daha kanımca…
Elleri/ kolları bağlı, meclis baskısı altında görev yapan, topal ördek bir belediyenin yaptıkları azmış gibi…
Beğenmeyebilirsiniz, küçük görebilirsiniz “ama”, bu bile onbir başkan için mutluluk verici…
Saray/ şatafat beklentisi olmayınca belediyelerin…
***
Sözü kulak arkasından dolandırmaya gerek yok! Adana’nın yerel sorunlarının başında ulaşım geliyor!
Yıllardır sürüncemede kalan, bugün bile sorunu çözmek yerine koşulları ağırlaştırılan Metro konusu daha nereye dek Adanalı için karabasan olacak?
Onbir başkanın, öyle bir temel atma töreninde bir araya geldiğini düşünebiliyor musunuz? Adana’nın, Adanalının yıllardır beklediği çalışmalar başlayacaktı, bitiminde kent içi ulaşım rahatlayacaktı, yoğun olan saatler durulacaktı, trafikte daha az zaman harcanacaktı…
Ne güzel olmaz mıydı; oldurmazlar ki, mutlaka bir gerekçe bulunacağı için bu ”mutluluk” ne onbir belediye, ne de Adanalılara yaşatılamazdı!
Adana “iktidara” hiç istediğini vermemişti, hiç Anakent belediyesini kazandırmamıştı, şimdiki ortağı MHP’ye vermiş ancak AKP’yi kendinden uzak tutmuştu!
Topal ördek olacaklardı, meclis baskısı yaşayacakları, açılışları eleştirilecekti, yer yer tepki de göreceklerdi…
AKP’li Özhaseki’nin yapmak istediği de bu olmalı…
***
Onbir Anakent Belediye Başkanları var ya, aslında eleştirilecek öyle çok yönleri var ki; başta kendilerini saraylı saymaları, ulaşılmaz olmaları, “iktidar” gibi kimi zaman umarsızlıkları…
Yerel seçim öncesi yaşanan tüm olumsuzluklarına karşın; aday olmasıyla birlikte “destek” olmuşsam, köşeme taşımışsam, kazanmasını istemişsem…
Öyle ama…
Sonrasında “bir türlü” yüz yüze gelememekten bıkan biri olmama karşın, bugün AKP’li Özhaseki’nin karşısında savunan olmam da kimine göre düşündürücü olmalı…
Her tür desteği alan bir AKP’li belediyenin üç yılı ile, “elleri/ kolları” bağlı CHP’li belediyenin üç yılını karşılaştırmak bana düştü sanırım yine; meclis nasıl engel olurmuş, baştan anlatır mısınız?
