Doğalgaz, elektrik, su faturalarında yer alan “bedeller” can yakıyor!
Biraz daha açık yazayım; “yurttaşa ucuz su sağlayacağız” diye söz verenler, su faturalarının üzerinde hangi bedeller oluşturulduğunu biliyor mu?
Tamam, ASKİ çalışıyor; gerektiği anlarda olmasa da, zamanları uygun olduğunda gece/ gündüz demeden çalışarak görevlerini yerine getiriyor!
Adı üzerinde, ASKİ; bunun için varlar, bunun için orada bulunmaktalar, bunun için bedel almaktalar!
Örneğin şunu soruyorum: Suyun bedeli nedir?
Üç lira mı, beş lira mı, on lira mı; ne?
Örneğin “on birim” su kullanan bir tüketicinin ödemesi ne olabilir?
Otuz mu, kırk mı, elli mi? Bunlardan hiç biri değil! Daha yaklaşmadık bile!
****
Elimde bir fatura var!
İlk okuma; 236,
Son okuma; 247,
Dökülen: 11
Dönem borcu: 72 TL…
Fatura birim fiyatı: 6.54 TL
Faturada belirtilen birim fiyatı: 3.48
Ödenen birim fiyatı farkı: 3.06
***
Faturanın hemen altında bazı masraflar yer alıyor, şöyle:
Su tüketim bedeli: 33.23
Atıksu bedeli: 13.38
%8 matrahlı KDV: 4.13
%18 matrahlı: 1.68…
İlçe belediyesine çevre temizlik vergisi: 5.50
Anakent belediyesi katı atık bedeni: 4.68…
Bilinmedik bazı masraflar daha olmalı ki, faturadaki dönem borcu olan 72 TL’ye ulaşamadık!
Ulaşılsa bile “tüketicinin” karşı koyma/ vermeme/ faturaya uymama gibi bir hakkı yok!
Bu “hakkı” denemesi durumunda da karanlık/ buz gibi/ kirli bir dünya…
***
Kimsenin sadakasına, kimsenin kayırıcılığına, kimsenin ayırıcılığına sözümüz olmasın da…
Sadakayı isteyen olur, kayırıcılığı/ ayırıcılığı içine sindiren/ sindirirken beslenen/ beslenirken kendinden ödün vermeye yönelen/ sıcak bakan olur; yaptığı gibi yaşasın, ne yapalım!
Yurttaş sadaka istemiyor, yurttaş kayırıcılık, yurttaş ayırıcılık istemiyor!
Bir yandan “biz bu kentin insanların için buradayız”,
Bir yandan “size can kurban”,
Bir yandan “gecemizi gündüzümüze katarak çalışacağız”,
Bir yandan “halkımızın mutluluğu, sağlığı bizim için çok önemli” diyeceksiniz…
Üstelik bir yandan da “emekçinin yanındayız, hakkın yanındayız” diyeceksiniz…
Yurttaşın kullandığı suyu, gördüğü faturayı, alt-alta sıralanan masrafları “hak” sanacaksınız!
Böyle bir yer var mı?
***
Biri doğalgaz, elektrik, su faturalarında yer alan “bedellerin” alınmadığını, alınsa bile can acıtmadığını sanıyor olmalı…
Sayaç okuyucularından alınan elektrik, su, doğalgaz faturaları gibi,
Postanın getirdiği/ elektronik postaya düşen kredi kartı borç faturası gibi…
Hiçbirine karşı koymasız, düzelttirmeye çalıştırmasız “olduğu gibi” benimsemek…
33 liralık suyu kullanıyorsun, sonra da buna yüzde 35 atıksu bedeli diye 13 lira daha ekletiyorsun!
Su nasıl kullanılır?
İçilir, temizlik için dökülür, dökülünce de atıksu olur!
Sözüm ona, alt yapı adı verilen kanalizasyon yoluyla sayaç bulunan yerlerden çıkan atıksuyun, ya da suyu akıtmanın bir bedeli olmalı, o bedel suyun üçte biri kadar olmalı, suyun üzerine eklenmeli…
Can sıkıcı…
***
“İktidar” bir yandan, bir yandan da yerel yönetimler yurttaşın yaşadıklarını görmüyor/ bilmiyor/ duymuyor olmalı!
Duysalar, ah bir bilseler, ah bir görseler yurttaşın kılı- kırka yararak geçinmeye çalıştığını, emekçinin/ emeklinin yetmeyen aylığını bir görseler…
Covid 19 süreci…
Yurttaşının sorunlarını “sorunları” sayan ülkeler, yurttaşlarını aylığa bağladıkları gibi, birçok temel gereksinim için de kolaylıklar sağladı!
Elektriğe, suya, doğalgaza bırakın zam yapmayı, bırakın faturaya masraflar eklemeyi; daha ucuza vermeye çalışırken…
Bizde el yakmayan yer yok!
Pazar, market, besin ürünleri, yağın bile fiyatı ikiye katlanmasına karşın yönetenler sus-pus!
***
Birilerinin bizi kandırmadığına inanmak zorundayız!
Açıkça yazayım; “yurttaşa ucuz su sağlayacağız” diye söz verenler, su faturalarının üzerinde hangi bedeller oluşturulduğunu bilmiyor olabilir mi?
Onbir birim suya nasıl yetmişiki lira ödettirilir, diyebilir mi?
Haydi görelim!
