ORGANİK TÜKETİMİMİZ 1 EURO’NUN ALTINDA
Manşet Haber 27.07.2016 15:37:01 0

ORGANİK TÜKETİMİMİZ 1 EURO’NUN ALTINDA

ORGANİK TÜKETİMİMİZ 1 EURO’NUN ALTINDA

Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO), Türkiye’de kişi başına yıllık organik ürün tüketiminin 1 Euro’nun altında kaldığını açıkladı.

Yıllık kişi başına düşen organik ürün harcaması Almanya ve İsviçre’de 150, İtalya’da ise 120 Euro. Kanser riskini en aza indiren, hiçbir kimyasal madde kullanılmadan yetiştirilen organik gıdaların ülkemizde yeterince tüketilmemesinin en önemli nedenleri arasında ürünlerin satış fiyatı ve kullanımının yeterince desteklenmemesi geliyor.Organik_Urunler2

Türkiye’deki 500 milyon dolarlık doğal ve organik ürünler sektöründe ürünlerin yüzde 80-85’i ihraç edilirken; yüzde 15-20’si iç pazarda tüketiliyor. Dünya ürettiğimiz doğal ve organik gıdalarla beslenirken Türkiye’de bilinçli tüketenlerin oranı ise çok az. Bu doğrultuda organik ürün çeşitlerinin ve faydalarının paylaşılacağı fuarlar büyük önem taşıyor. Tureks Uluslararası Fuarcılık tarafından bu yıl 8.si düzenlenen Doğal, Organik ve Sağlıklı Ürünler Fuarı’nda ve eş zamanlı olarak gerçekleşecek Green Star Awards – Doğal Yaşam Ödülleri yarışmasında yüzlerce ürün yer alacak.Organik_Meyve

Özellikle son yıllarda ülkemizde kanser hastalığının oldukça sık görülmesiyle tüketiciler daha sağlıklı ürün arayışına yöneldi ve organik gıdalar talep görmeye başladı. Ancak 2015 verilerine göre tüketim için harcanan rakam halen kişi başına 1 Euro’nun altında seyrediyor. Özellikle hamilelerde ve çocuklarda gelişmeyi olumlu etkileyen organik gıda ürünleri; bitkisel kozmetik ürünleri, gıda takviyeleri, vitaminler, saç bakım kürleri ve bal başta olmak üzere birçok arıcılık ürününün tüketiminin desteklenmesi amacıyla bu yıl ilk kez bir yarışma düzenleniyor. T.C Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, KOSGEB ve Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’nin desteğiyle sektörde fark yaratanların ödüllendirileceğiGreen Star Awards – Doğal Yaşam Ödülleri, Tureks Uluslararası Fuarcılık tarafından organize ediliyor. 4 ana başlık altında ve 16 dalda ilk kez düzenlenecek yarışma için başvurular 6 Haziran’da online ve ücretsiz olarak başladı. Son başvuru tarihi 1 Ekim olan yarışmanın ödül töreni ise 4 Kasım 2016 tarihinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek.Green_Star_Awards___Bal

En Ballılar “Doğal Yaşam Ödülleri” için yarışacak

Yarışmada ayrıca Tureks Fuarcılık tarafından organize edilen Doğal, Organik ve Sağlıklı Ürünler fuarı Exponatura 2016’nın bu yılki konsepti olan “Bal Yılı” kapsamında Türkiye’nin ‘En Ballı İli’, ‘En Ballı İlçesi’ ve ‘Yılın Bal İhracat Şampiyonu’ da ödül alarak adını ulusal ve uluslararası arenada duyurma şansına sahip olacak. Tureks Uluslararası Fuarcılık, bu yıl ilk kez gerçekleştireceği Green Star Awards – Doğal Yaşam Ödülleri yarışması ile sektörde farkındalık yaratmayı, başarıları taçlandırarak yeni ürünleri teşvik etmeyi ve sektörü güçlendirerek ekonomiye katkısını artırmayı amaçlıyor.Dogal_Temizlik

Doğal ve organik ürünler sektörü sahneye çıkacak

Bitkisel ürünlerden gıda takviyelerine, tekstil ve temizlik ürünlerinden saç bakım ürünlerine kadar birçok ürün, kurum ve kuruluş, il ve ilçe Türkiye’de adını daha fazla duyurabilmek adına ödül için yarışacak. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı, Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanı, ilgili dernek yöneticileri ve akademisyenlerden oluşan jüri tarafından değerlendirmeye alınacak başvurular belirlenen kriterler çerçevesinde puanlanacak ve ödül kazananlar bu puanlama sonucu belirlenecek.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°