Manşet Haber 31.05.2020 14:12:10 0

'ÖRGÜTÜMÜZE YÖNELİK HER TÜRLÜ SALDIRININ KARŞISINDA OLACAĞIZ”

'ÖRGÜTÜMÜZE YÖNELİK HER TÜRLÜ SALDIRININ KARŞISINDA OLACAĞIZ”






Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Kadın Çalışma Grubu meslek örgütlerinin yasalarında yapılması planlanan değişikliğe ilişkin basın açıklaması yaptı.





TMMOB Adana İKK Kadın Çalışma Grubu açıklamasında, siyasi iktidarın pandemi döneminin koşullarından da yararlanarak gündemi saptırmak amacıyla TMMOB Yasasında değişiklik yapılması konusunu yeniden gündeme taşıdığını ifade ederek, demokrasinin teminatı olan örgütlerini işlevsiz kılmaya yönelik her türlü girişimin karşısında olacaklarını vurguladı.





Haklı mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini belirten TMMOB Adana İKK Kadın Çalışma Grubu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:





 “Görevde olduğu 18 yıl boyunca Birliğimizin ve meslek odalarımızın kamusal ve özerk niteliğini yok ederek örgütümüzü işlevsizleştirme yönünde pek çok girişimde bulunan Siyasal iktidar Koronavirüs (Covit-19) Pandemisinin doğurduğu sosyal izolasyondan da yararlanarak, yaşanmakta olan ağır ekonomik krizin yarattığı toplumsal baskıyı bertaraf etmek ve gündem saptırmak amacıyla TMMOB Yasasında değişiklik yapılması konusunu yeniden gündeme getirmiştir.





Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi kamusal hizmetlerin ticarileştirilmesinden özelleştirmelere; imar ve kentleşme politikalarından sanayi, tarım ve gıda politikalarına; doğal ve kültürel varlıkların yağmalanmasından çevre tahribatlarına; sermaye odaklı rant politikalarından emeğin sömürülmesine kadar her türlü toplumsal soruna karşı duyarlı olan ve kararlılıkla mücadele eden Birliğimiz ve bağlı Odaları, aynı şekilde ülkemizde dozu giderek artan kadın ve çocuklara yönelik sömürü istismar taciz tecavüz ve cinayetlerin de karşısında durmakta; siyasal iktidarın her türlü gerici uygulama ve kararlarına hızlı tepki vermekte; toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele etmektedir.





Meslek alanlarımıza ilişkin hak ve örgütlenme mücadelesinin demokrasiden ve insan haklarından ayrı düşünülemeyeceğinin bilincinde olan TMMOB’li kadınlar olarak; bilim ve teknikten aldığı güçle soran, sorgulayan, yanlışı bozan ve bu bağlamda demokrasinin teminatı olan örgütümüzü işlevsiz kılmaya yönelik her türlü girişimin karşısında olacağız.





Bu haklı mücadeleden geri durmamız mümkün değil.





Güzel günlere açılacak tüm yollar...





Yaşasın TMMOB!





Yaşasın TMMOB Örgütlülüğü!





Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!”



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°