15. yüzyılın sonlarında ortaya çıktılar.
Askeri bir birlik. Korkunç görünümleriyle düşmana olduğu kadar, dosta da korku
salan Deli Birlikleri.
Tarih sahnesine ilk çıkışları, 1444
yılında Haçlılara karşı yapılan Varna Savaşıdır. Bu tarihten sonra iyice
güçlenip, korkunç bir savaş unsuru haline dönüştüler. 19. yüzyıla kadar görev
yaptılar ve II. Mahmud’un reformlarıyla birlikte lağvedildiler.
Deli olmak öyle kolay bir şey değildi.
Önce “zobu” adı verilen ağalardan birine verilip yetiştirilirdi. Bu süreçte
ocağın usulü, kuralları ve deli olmanın incelikleri öğretilirdi. Sonunda aday, kendini ispatlarsa, devlete hizmet edeceğine
ve hiçbir kavgadan dönmeyeceğine ant içer ve kendisine törenle “deli kalpağı”
giydirilir ve “ağa çırağı” olarak deftere kaydedilirdi. Deli, zamanla rütbe
alır ve yükselirdi. Verdiği sözü tutamayanlar görevden alınır, keçe külahı
giydirilir, rezil edilerek teşhir edilirve ocaktan kovulurdu.
Deliler'in en önemli görevi düşmanın moralini ve
psikolojisini bozmaktı. Sınırlarda düşman tecavüzlerini, akınları önler ve
karşı akınlar düzenleyerek bir nevi akıncı misyonu da üstlenirlerdi.
Deliler isimlerine layık şekilde
giyinirlerdi.Vücutlarını özellikle leopar ve çeşitli derilerden bir üstlük ile
sararlardı. Atları kendileri kadar dehşet verici hale getirilip, başından
kuyruklarına kadar devasa hayvan derileriyle kaplanırdı. Bu Deli atların
kuyrukları ise parlak ve dikkat çekici renklerle boyanırdı. Sarık ve miğfer
gibi askerin mutlaka kullanması gereken koruma giysilerinin yerine başlarına
her yeri alacalı ve her yeri garip tüylerle kaplı kalpaklar kullanırlardı.
Kanatlarını açmış kartal görüntüsünü veren tüyler, hafif ve küçük kalkanlarını
da süslerdi. Mahmuzları pırıl pırıl parlardı.
Delilerin kendileri kadar tokat meselesi de oldukça ilginçti. Ağır silahlar
yerine piyade silahları ve zıhlarını kullanan Deliler’in yakın savaştaki en
önemli silahları tokatlarıydı. Ellerini
mermerleri tokatlayarak güçlendirme çalışması yaparlardı. Çeşitli kaynaklarda,
savaşta tokat atarak at devirdikleri ve düşman öldürdükleri rivayet
edilmekteydi.
EVDE KARANTİNADAYIZ VE GÜNDEM DE KAPKARANLIK YA,
YALNIZ AKLIMA TAKILAN BİR ŞEY VAR:
