Gazeteci Özcan Aladağ, sokakta yaşadıklarını kaleme aldı. İşte Aladağ'ın başından geçenler
Sabahın erken saatinde işinize gitmek için bindiğiniz özel halk otobüsünün içerisinde aracın şoförü sizinle münakaşa etmeye başlasa güne nasıl başlarsınız? Sanırım o gün burnunuzdan gelir…
Benimde öyle oldu. Bugün size yaşadığım bir olumsuzluğu dile getirip yetkilileri göreve davet edeceğim. Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz’ın da adaletine dem vuracağım.
Sarı Basın Kartı sahibi gazetecilerin şehir içinde belediye ve özel halk otobüslerinden ücretsiz olarak faydalanma hakkı vardır. Bu hak gazetecilere kanunun vermiş olduğu yasal bir haktır. Bu hakkı kullanmak için özel halk otobüsündeki muavin ve şoförler ile her gün kavga eder durama geldik. Hiç bir yasal hakkı olmadığı halde belediye idaresinin himmetine sığınılarak hazırlanan basın pasolarını hazırlayan belediye idaresinin uygulamaları ile sarı basın kartı sahiplerine ‘siz bu kartınız ile seyahat edemezsiniz’ münakaşası yaşatan özel halk otobüsleri sürücü ve muavinleriyle her gün kavga ediyoruz.
Kent Kart gibi ücretsiz çekim yapan basın pasosunu örnek verip ‘sizin kartınız ötmüyor’ diyerek kavga eden araç sürücülerini ulaşım dairesine şikayet etmekten inanın bıktık, usandık.
Sizin kartınız ötecek!
Ötmüyor ise…
Öttüreceksiniz…
Belediye meclis kararına varana değin hukuksuzluğun savunucusu konumuna düşen özel halk otobüslerinin muavin ve şoförleri ile biz neden kavga edecek duruma düşelim Sayın Aldırmaz? Sizin göreviniz ulaşım dairesi başkanlığı marifeti ile bu hukuksuzluğa son verdirip kanunların verdiği yetkiyle sarı basın kartlarının haklarını iade etmektir.
Ulaşım Dairesi Başkanlığındaki Hüseyin Beyi sabahın erken saatlerinde rahatsız etmekten bıktık, usandık. Herkes görevini yapar ise bir sorun yok aslında. Bu görevini yapacak kişilerin başında idarenin başı olan Zihni Bey geliyor. Biz de onu göreve davet edelim. Sarı Basın Kartı sahibi insanların mağdur olmalarını ve ortadaki hukuksuzluğun kaldırılmasını lütfen ihdas edin.
Basın Yayın Enformasyon İl Müdürlüğü yetkilileri arkadaşlarımızdan da ulaşım dairesi başkanlığı ve özel halk otobüsleri yöneticileri ile görüşmeler yaparak kendilerinin vermiş olduğu sarı basın kartının sağladığı hakların tam olarak kullanılması konusunda kendi verdikleri kartlara sahip çıkmalarını rica edelim.
Adana Valiliğimizin de sarı basın kartının yasal haklarının kullandırılması konusunda bizlere yardımcı olmalarını bu vesile ile de rica etmiş olayım. Onuru ile yaşayan bizlerin sanki kanunsuz bir şey istiyormuşuz gibi onlarca yolcunun arasında araca beleş binmek isteyen kişi konumuna(!) düşürülmemiz bizlerin onurlarını rencide ediyor.
Zihni Aldırmaz’ın ASKİ’sinde taşeron firmada çalışan kişinin eşinin gazeteci olması ve Zihni Aldırmaz’ı gazetesinde, internet sitesinde haber olarak yazıyor olmasından dolayı bu çalışan kişinin işten çıkarılmış olmasını da bir türlü anlamış değilim.
Zihni Aldırmaz’a ve ASKİ’nin yetkililerine sormuş olsanız şimdi birçok geçerli mazeret bulurlar. Asıl sebep o işten çıkarılan kişinin eşinin gazetede yazdıklarıdır. Bunu herkes bilir, onlar bilmezlikten gelir.
Bu uygulamayı da şiddetle kınıyorum. İnsanların ekmeği ile uğraşmayın lütfen.
Buradan Zihni Aldırmaz ve ASKİ Genel Müdürü Kadir Küreksiz’e çağrıda bulunup bu uygulamanın hangi noktasında yer aldıklarını da bilmek istediğimi belirtmek isterim.
Basın Kartımız ötmüyor ama elimiz kalem tutuyor. Kafamızda Allah’a şükür bizlere kılıf giydirmek isteyenlerden daha çok çalışıyor.
Bunu da bir kenara lütfen not edin…
Ekmek ile oynayanların bir gün kendilerinin de ekmek kaygısına düşeceklerinden haberlerinin olması gerekir diyerek sözlerime nokta koyuyorum.
