Oto Show’da fırsat için son gün
Manşet Haber 13.10.2012 15:48:24 0

Oto Show’da fırsat için son gün

Oto Show’da fırsat için son gün

Adana(Ulus)--Vali Hüseyin Avni Coş, otomotiv sektöründeki tüm firmaların katılımıyla Optimum AVM’de gerçekleşen Oto Show’u ziyaret etti.
Çukurova Yetkili Otomotiv Satıcıları Derneği (YODER) ve Optimum Outlet işbirliğiyle açılan Oto Show'da sıfır otomobiller görücüye çıktı. 12 Ekim’de kapılarını açan 3 gün süreli Oto Show’u Vali Hüseyin Avni Coş da gezdi. Onlarca marka ve model araçlara özel fiyatlarla sahip olabilme imkânı sunulan Oto Show’daki araçları inceleyen Vali Coş, firma temsilcilerinden bilgi aldı.
Optimum Outlet ile bu yıl ilk kez düzenledikleri Oto Show etkinliğini sürdürmeyi planladıklarını belirten YODER Başkanı Mehmet Simge Baş, 'Oto Show'u, sektörümüzdeki bütün firmaların, bütün otomotiv markalarının katılımıyla gerçekleştiriyoruz. Optimum Outlet’e alışverişe gelenler, her marka sıfır otomobilleri özel fiyatlarla alabilme imkanı da bulabilecek. 3 günlük etkinlik için bütün firmalarımız özel fiyatlar hazırladı. Oto Show, sıfır otomobilleri özel fiyatlarla sunarak, araç sahibi olmak isteyenlerin ayaklarını yerden kesecek. Sıfır otomobil sahibi olmak isteyenler bu fırsatı iyi değerlendirmelidir' dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°