OVALAR KORUNMALI
EKONOMİ 20.03.2018 01:04:33 0

OVALAR KORUNMALI

OVALAR KORUNMALI

192 OVA KORUMA ALTINA ALINDI


CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarım alanlarının sürekli azalmasını, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına yönelttiği soru önergesiyle Meclis gündemine getirdi. Önergeye yanıt veren Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba, arazilerin korunması için çalışmalar yaptıkların, bu kapsamda ülke genelinde 192 ovanın koruma altına alınmasını sağladıklarını bildirdi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yazılı soru önergesinde son yıllarda tarım arazilerinin önemli ölçüde daralmasına dikkat çekti. 2002 yılında 41 milyon 196 bin hektar olan ülkemizdeki tarım alanlarının, 2 milyon 645 bin hektar azalarak 2015 yılında 38 milyon 551 bin hektara indiğini belirten Ömer Fethi Gürer, Günümüz itibari ile ülkemizin tarım alanları ne kadardır? Bu küçülmenin nedenleri nelerdir? Tarım alanlarındaki bu daralmayı önlemeye yönelik çalışmalar var mıdır? Varsa nelerdir?” şeklindeki soruların yanıtlanmasını istedi.
Ömer Fethi Gürer’in sorularına yanıt veren Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, arazilerin koması için 2005 yılında çıkarılan Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Büyük tarım arazilerinin korunması kapsamında Türkiye genelinde 192 ovanın Bakanlar Kurulu Kararı ile koruma altına alındığını açıklayan Bakan Fakıbaba, ayrıca 59 adet 'Büyük Ova Koruma Alanı' ilanı ile ilgili çalışmaların tamamlanarak Bakanlar Kuruluna sunulduğunu bildirdi.
Miras yoluyla tarım arazilerinde bölünmeye kalıcı çözüm bulmak amacıyla yürütülen detaylı çalışmalar sonucunda Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nda 2014 yılında yapılan değişiklik ile tarım arazilerinde miras yoluyla bölünmesinin önlendiğini ifade eden Bakan Fakıbaba, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Parçalı arazilerimizin birleştirilmesine yönelik arazi toplulaştırma çalışmalarına büyük önem verilmektedir. 2017 sonu itibari ile Türkiye'de 6,1 Milyon hektar alanda arazi toplulaştırma çalışmaları tamamlanmıştır. 2,1 Milyon hektar alanda ise toplulaştırma çalışmalarına devam edilecektir. Toplam 14 Milyon hektar alandaki arazi toplulaştırma çalışmaları 2023 yılına kadar tamamlanması hedeflenmiştir.”
GÜRER: İKİ BAKANLIĞA GÖREV DÜŞÜYOR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tarım alanlarının azalması konusunda ülkemizde iki önemli sorun vardır. Bunlardan biri, tarım alanlarının maalesef ranta kurban gitmesi olarak özetleyebileceğimiz; tarlaların inşaat için arsaya dönüştürülmesidir. Bu konuda hem Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ciddi manada önlemler almalıdır. Tarım alanlarının azalmasının yanında mevcut tarım alanlarında ekimin azalması da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Girdi maliyetlerinin yüksekliği, hükümetin yanlış tarım politikaları ve üreticilerin yaşadığı onlarca sorun nedeniyle üreticiler tarlalarını, bağ ve bahçelerini ekip biçmekten vazgeçmektedir. Bu da ülkemizde tarımın bir şekilde bitme noktasına doğru ilerlemesine neden olmaktadır. Hükümet, hem tarım arazilerinin azalması hem ve var olan tarım arazilerinde ekim ve dikimin azalması sorununa kalıcı çözüm bulmalıdır” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Ovaların farklı nedenlerle tehdit altında olduğunu belirterek “AKP hükümetlerinin koruma kararlarının uygulamada olumlu sonuçlarının sınırlı olduğuna dikkat çekti. Gürer” ovalarda olsun koruma uygulamaları gerçekçi sağlansın .AKP 15 yıllık iktidarlarında koruduk dedikleri Yok oluyor genelde ranta açıldı. İstanbul canlı örnek, AKP hükümetleri ile görüntüsü ne hale geldi. Yeşilden uzaklaşan, göğe yükselen rant için dikilen yapılar kenti sarmaladı. Korumalıyız dedikleri ve gökdelenler ile silueti bozulduğunu ifade ettikleri İstanbul bu hale getirenlerde AKP hükümetleridir. yanlış yaptık İstanbul görüntüsünü düzeltmeliyiz diyende yine onlar, önce yok et sonra eleştir .o nedenle koruma konusunda iyi bir karneleri yok. Ovalar geleceğimiz , korunması gerektiğini fark ettiklerine göre yok edildiğini görmüş olmalılar gereken önlemleri kağıt üzerinde değil



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°