Oy Kayması Yaşandı
Manşet Haber 30.06.2015 14:39:56 0

Oy Kayması Yaşandı

Oy Kayması Yaşandı

CHP Çukurova İlçe Örgütü’nün Danışma Kurulu’nda konuşan İl Başkanı Burhanettin Bulut, 7 Haziran seçimlerini değerlendirirken, “Oy Kayması yaşandı” ifadesini kullandı.

chp_cukurova_danisma_28haziran (1)Niğde Evi’nde yapılan, CHP İl Başkanı Burhanettin Bulut, Milletvekilleri Elif Doğan Türkmen, İbrahim Özdiş, Aydın Uslupehlivan, eski milletvekilleri, ilçe başkanları, Çukurova ilçesinde ikamet eden kurultay delegeleri, meclis üyeleri, Çukurova ilçe yönetimi ve partili muhtarların katılımıyla gerçekleştirilen 5. Danışma Kurulu’nun açış konuşmasını yapan Çukurova İlçe Başkanı Yüksel Erdoğan, seçim sürecinde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aktardı. Erdoğan, “Olağan zamanlarda partimizi karargah gibi kullanan seçim günlerinde bir bahaneyle başka partilere oy vermeyi alışkanlık haline getirmiş bir miktar üyemizin yine aynı alışkanlığı sürdürdüğü gerçeği gözardı edilemez. Örnek olarak AKP anayasa oylamasına ‘Yetmez ama evet’ diyenler 2011 yılında MHP barajı aşmalı diyenler, 2014 yılında yerel seçiminde Adana Büyükşehir’de MHP adayına oy verenler, verdirenlerin bu kez de Çukurova’da yüzde 1,2 oyu olan HDP’yi yüzde 7,29’a taşıyarak partimizin oy artışına engel oldukları kanaatindeyiz” dedi.chp_cukurova_danisma_28haziran (3)

2011 yılında bölünme nedeniyle Yurt Mahallesi’ndeki 19 binin üzerindeki seçmenin Yeşilyurt Mahallesi adıyla Seyhan ilçesine dahil edildiğini anımsatan Erdoğan, Çukurova’da oy kullanan 8 bin 500 civarında CHP seçmeninin de Seyhan’a kaydığını belirterek, “Bu durumun da Çukurova ilçesindeki sonuca etkisi yüksek olmuştur” diye konuştu.

BULUT: “OY KAYMASI YAŞANDI”chp_cukurova_danisma_28haziran (2)
CHP Adana İl Başkanı Burhanettin Bulut da 7 Haziran seçimleri öncesinde hiçbir dönemde gidilmediği kadar ilçelere, köylere, evlere gidildiğini ifade etti. CHP’nin söylemlerinin ve programının kabul gördüğünü ancak son üç seçimde olduğu gibi oy kayması yaşadığını kaydeden Bulut, “Kararsız kesim oylarını AKP karşıtı başka bir partide buluşturdu. CHP’ye ilgi arttı ama istediğimiz sonucu alamadık” şeklinde konuştu.
CHP’nin her koşulda cumhuriyetin teminatı olduğunun altını çizen Bulut, CHP’nin bu özelliğiyle gelecek için her zaman umut olduğunu vurguladı. Bulut, “Bizim yapacağımız şey eksiklilerimizi tespit edip, bir sonraki seçimler için bir yol haritası çizmek ve örgütlerimizle birlikte çalışmalara zaman geçirmeden başlamak” ifadelerini kullandı.  Danışma Kurulu toplantısı üyelerin konuşmalarıyla sona erdi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°